Kiraz Faydaları

Kiraz Faydaları ve Sağlığımız. Kiraz, iyi bir C vitamidi ve lif kaynağıdır. Kirazın parlak kırmızı rengi, yüksek oranda konsantre  antosiyanin taşımasındandır. Glisemik endeksleri de oldukça düşüktür. Ekşi ve tatlı olmak üzere iki çeşit kiraz vardır. İkisi de antosiyonin taşıdığından, hangisini seçerseniz seçin, birbirine yakın yararları benzerdir. Genellikle ekşi kirazlar tatlılarından daha yüksek konsantre fenolik ve antosiyanin içerirler.

Kiraz Yararları Neler?

• Kiraz da diğer bir çok meyve gibi, vücuttaki serbest radikallerle savaşan  antioksidanla doludur ve kanser, kalp rahatsızlıkları ve yaşlanmayı önlemeye yardımcı olur.

• Oksijen radikal absorbans kapasitesi’nin kısaltması olan ORAK, serbest radikalleri uzaklaştırma yeteneneğidir. Çalışmalara göre, günlük 5000 ORAK ünite tüketimi, koroner kalp yetmezliği, kanser, ve belli başlı yaşlılık hastalıkları riskini önemli ölçüde azaltır.

• Baltimor’daki Johns Hopkins Üniversitesi bilim adamları, hayvanlar üzerinde uygulanan bir çalışmada; ekşi kirazlardaki antosiyaninin, steroidal olmayan inflamatuar karşıtı ilaç olan indomethacin’e oranla daha etkin bir biçimde, ağrılı enflamasyonu düşürdüğünü tespit etmişlerdir.

• Araştırmacılar, bu etkinin, antosiyaninin; otoimmün rahatsızlıkların temel sebebi olan oksidatif stresi azaltma yeteneğinden geldiğine inanmaktadırlar.

• Pensilvanya Üniversitesi Tıp Okulu’ndaki bir çalışmaya göre, kiraz suyu; damar sertliğine yol açan siklooksijenaz p enzimini bloke eden siklooksijenaz inhibitörleri içermektedir.

• Bilimsel araştırmalar, kirazdaki antosiyonin’in, siklooksijenaz 1 ve 2 enzimlerinin aksiyonlarını bloke eden inflamatuar ajanları gibi davrandıklarını göstermiştir. Yani, kiraz tüketimi, gut artrit, fibromiyalji  ve sportif yaralanmalar gibi vakalara karşı potansiyel etkiler taşır.

• Antosiyaninler aspirin, ibuprofen ve naproksen gibi etkiye sahiptir. Prostaglandinlerin, eklem romatizmalarının ortaya çıkışında önemli rol oynadığıyla ilgili birçok araştırma mevcuttur. Prostaglandin hormonunun üretiminde cyclooxgenase-1 ve cyclooxgenase-2 enzimleri görev alır. Araştırmalar günde 12-25 miligram arasında antosiyanine karşılık gelen kiraz tüketiminin, aspirine göre daha fazla iltihabı giderdiğini ve ağrıyı azaltıldığını göstermiştir.

• Kandaki ürik asit oranı arttığında gut hastalığı sözkonusu olur. Ürik asit seviyesi yükseldiğinde iğne gibi keskin olan ve vücudun farklı eklemlerinde toplanan ürat kristallerine dönüşür ve ağrılı bir iltihaplanmaya yol açar. Genellikle ayak başparmağı ile  eklemlerde şiddetli ağrı ve şişlik ile ortaya çıkan gut, nadiren  omuz ve dirsekte de görülebiliyor.

• Gut hastalığının kiraz ile ilişkisi yine, meyvedeki antosiyoninin varlığı nedeniyle önem taşımaktadır. Bu flavanoidler inflamatuar karşıtı bileşenler içerdiğinden, gut sebebiyle ortaya çıkan ağrıyı azaltır. Bir çalışmaya göre, 25 mg antosiyonin tüketimi, dokularda şişme yaratan enzimlerin durmasına sebebiyet vermektedir. Daha koyu renkli kiraz çeşitleri bir porsiyonda, ortalama 80-300 mg. antosiyonin içermektedir. Boston Üniversitesi uzmanlarınca yapılan çoğu erkek 663 hastanın 12 ay gözlemlendiği araştırmada; ataktan 2 gün önce en az 3 porsiyon kiraz tüketen kişilerin gut atağı geçirme olasılığının %37 oranında azaldığı tespit edilmiştir. Sözkonusu araştırma Arthritis & Rheumatism adlı dergide yayınlanmıştır.

• Kiraz suyunun gut için faydalı olduğu 1950’de Dr. Ludwig W. Blau tarafından, kendisi de bu hastalığa yakalandığında anlaşılmıştır. Dr. Ludwig kiraz suyunun etkilerini gut hastası olan diğer kişilerde de denedi ve olumlu sonuçlar elde etti. Daha sonraları kiraz suyunun guta etkisini araştıran birçok deney gerçekleştirildi ve kiraz suyunun vücuttaki ürik asit miktarını düşürmeye yardımcı olduğu tespit edildi.

• Michigan State Üniversitesi uzmanlarınca yapılan çalışma antosiyanin içeren meyvelerin, kandaki insülin düzeyini artırdığına dair tespitler sağlamıştır. Şeker hastalığı tedavisinde kullanılan ilaçlar, bol miktarda antosiyanin içeren vişne ve kiraz ile birlikte alındığında, kandaki şeker miktarının kontrolünde daha etkili sonuç verdiği görülmüştür. Yine Amerika’da gerçekleştirilen bir deneyde, antosiyanin farelerin pankreatik-beta hücrelerine enjekte edilmiştir. Antosiyanin enjekte edilen farelerin pankreatik beta hücrelerinde, enjekte edilmeyenlere göre yüzde 50 daha fazla insülin üretilmiştir.

• Kirazda bulunana başka bir madde olan perilil alkol, tüm kanser çeşitlerinin ortaya çıkması riskini azaltır. Perilil alkol kanserli hücreleri, büyümek için gereksinim duydukları kritik proteinlerden mahrum bırakarak kanserin yayılmasını durdurucu etki göstermektedir.

• Iowa Üniversitesi’ndeki bir çalışma kirazın şaşırtıcı içeriklerini göstermiştir. Raymond Hohl MD’ye göre, ekşi kirazın içerdiği doğal bir madde olan perilil alkol, kanserin tüm türlerinin ortaya çıkma riskini azaltmaktadır. Perilil alkol, kanser hücrelerinin, büyümek için gereksinim duydukları tüm proteinlerden yoksun bırakarak, kanserin büyümesini durdurmaktadır. Üzerinde çalışılan tüm kanser türlerine karşı etkili olmuştur.

• Kiraz, ahududu, çilek ve böğürtlen gibi meyvelerde bulunan ellagic asit antikanserojen ve antimutagenik özelliği olan bir fenolik asittir. Meyvelerdeki ellagitannins olarak bilinen maddeler vücutta ellagic asit’e dönüştürülür.

• Ellagic asit serbest radikallerin zararlı etkilerini bloke edici bir antioksidandır; anti-mutajen ve anti-kanser özelliğe sahiptir. Çeşitli araştırmalar  özefagus, göğüs, kolon, prostat ve pankreas kanserli hücreler üzerindeki, anti kanser aktivitelerini göstermiştir. Ellagic asit hücresel DNA da kanserojenlerin bağlanmasını önler; kanser hücresinin yaşaması için gerekli olan NFKB yi engeller ve kanserli hücrelerin intihar etmesi anlamına gelen apoptosis sürecini başlatır. Ayrıca ellagic asitin p53 genini koruyucu etksinini olduğu da gözlenmiştir. p53 geni, normal şartlar altında hasar görmüş DNA’yı yeniden yapılandırma yeteneğine sahiptir.

• Güney Carolina Tıp Üniversitesi Holings Kanser Merkezi’nde ellagic asitin, kolon ve serviks kanser hücrelerinin gelişmelerini engelleyici etkisi üzerine bir çalışma yapıldı. Araştırma bulguları, (insan vücudu dışında yapılan deneysel çalışma), ellagic asidin, kolon ve serviks kanserli hücrelerinin yayılmasını yavaşlattığı yönündeydi.