Polisakkaritler, yaşayan organizmalar ve mikroplarda bulunan ya da onlar tarafından yapılan büyük sayılardaki karbonhidratlardır. Polisakkaritlerin moleküler yapısı kollara ayrılmış ya da doğrusaldır. “Poli” teriminden de anlaşılacağı gibi, glikosidik ekler ile birbirlerine bağlanmakta olan tekrarlayan yapısal birimlerden (monosakkatirler ya da disakkaritler) oluşmuştur. Esansiyel polisakkaritler, esansiyel aminoasitler ve yağ asitlerinin aksine, hücre-içi iletişim için gerekli olan yapıları sağlayabilmek için diyet dahilinde tüketilmelidir. Hücre-içi iletişim, bağışıklık sistemini tanıması, hücre reprodüksiyonu ve oto-immün fonksiyon için temel oluşturur.
Polisakkaritler açısından zengin mantar ve bitkiler, Dünya üzerindeki kültürler tarafından besinsel ve tıbbi yararları yüzünden yüzyıllardır kullanılmaktadır. Sağlıklı yetişkin insanlar üzerinde yapılan bir çok çalışma, oral yolla alınan polisakkaritlerin bağışıklık canlandırıcı etkilerini ortaya koymuştur. Daha sonra yapılan kontrollü insan ve hayvan çalışmaları, bazı polisakkarit ürünlerinin anti-enflamatuar ve anti-allerjik etkilerini de gözler önüne sermiştir. Bir çok kanserli hayvan deneyinde ise, polisakkaritlerin geniş çeşitleri anti – tümorojenik etkiler göstermiştir.
Vücuttaki çoğu hücreler, hücre zarı yüzeylerinde polisakkarit molekülleri taşırlar. Bu polisakkaritler, genellikle protein ya da lipitlere bağlı olarak bulunur ve çeşitli biyolojik fonksiyonlar için aktif bağlanma alanı olarak hareket ederler. Hücreler birbirleriyle iletişime geçtiklerinde, bu hücre yüzey polisakkaritleri ile karşılaşırlar. Son zamanlardaki bilimsel literatür, belirli sülfatlı polisakkaritlerin, bu reseptörleri bloke ederek, bakteri, virüs ya da parazitlerin ev sahibi hücreler ile aralarında bağlanma alanı bulmalarına engel olduğu ve patojenik mikrop saldırılarını azaltığını göstermiştir.
Geniş bağışıklık sistemi hücre çeşitliliğinden olan doğal öldürücü hücreler ve makrofajlar, vücutta devriye gezerek anormallikleri ve diğer sorunları ararlar. Bir sorun tanımlandığında, haberci moleküller formundaki hücresel savunma takımı, uygun bir bağışıklık yanıtı oluşturmak için çağırılırlar. Uygun miktarda polisakkarit alındığında, bu hücresel savunma sistemi geliştirilmiş olur. Araştırmaların ortaya koyduğuna göre, bazı belirli polisakkaritler, örneğin; mayanın hücre duvarlarından alınanlar ya da birçok bitkide bulunanlar, bağırsaktan başlayarak bağışıklık sistemini, hatta davetsiz bir misafir yokken bile, aktive edebilirler. Bir çok polisakkaritin, patojenleri ve istenmeyen hücreleri “sindiren” makrofajları aktive ettiği görülmüştür. Savunmanın aktive olmuş, uyarılmış ve önde olan ilk katmanı, insanın bütünsel varlığı için büyük önem taşır.
Tıbbi mantarlar üzerinda yapılan laboratuar ve insan klinik deneylerinin sonuçları, tıbbi mantarların içinde bulunan bir çok bileşiğin, bağışıklık fonksiyonunu canlandırdığını ve tümör büyümesini engellediğini göstermiştir. Shiitake, maitake ve reishi gibi bir çok mantar türü, bağışıklık canlandırıcı içeriğe sahiptir. Bu mantarların polisakkarit içerikleri bir çok bağışıklık sistemi içeriklerini canlandırarak vücudun bağışıklık yapılandırmasına hizmet eder. Mantar polisakkaritleri, interferonlar, koloni canlandırıcı faktörler, monoklonal antikorlar ve sentetik immünomudülatörden oluşan bir immünomudülatör sınıfıdır.
Reishi
Memorial Sloan-Kettering Cancer Center’in açıklamasına göre, Reishi mantarlarındaki polisakkaritler üzerinde çalışılmış; kanser ve HIV hastalarının bağışıklık sistemlerini güçlendirdiği görülmüştür. “Interactive Cancer Therapies” adlı tıbbi dergide 2003 yılına ait bir çalışma, reishi mantarlarının, NF-kB ve AP-1 aktivasyonunu bloke ederek insan kanser hücrelerinde proliferasyonu engellediğini rapor etmiştir. Bellarmine University’deki araştırmacıların yaptığı bir çalışma, akciğer kanser büyümesi üzerinde reishi mantar ekstresinin engelleyici etkisini gözler önüne serdi. Çalışma sonuçları, reishi mantarları ve içeriğindeki polisakkaritlerin; özellikle tripertenlerin, “apoptoz indüksiyonu” ve hücre döngüsü aresti yoluyla, yüksek metastatik akciğer kanserinde proliferasyonu engellediği yönündeydi. “American Journal of Chinese Medicine”da, 2011 yılında yayınlanan bir başka çalışma, laboratuardaki canlı denekler üzerinde yapılan iki ayrı deneyde görüldüğü üzere, reishi mantarlarının, bağışıklık sistemi üzerindeki etkileri yüzünden, anti-tümör etkisi olduğu sonucu ile bitirilmiştir.
Shiitake
Shiitake’den izole edilen bir polisakkarit olan Lentinan üzerinde yoğun bir biçimde çalışılmış ve shiitake mantarının yararlı etkilerinin sorumlusu olduğu bulgulanmıştır. Shiitake’nin anti-tümör etkisini gözler önüne seren en kuvvetli deney, hayvanlar üzerinde uygulanmıştır. Tokyo’daki National Cancer Research Center’da, bir tip viral kaynaklı kanser olan sarkoma taşıyan fareler kısa bir süre boyunca küçük shiitake ekstre dozları ile tedavi edildiler. 1970 yılında yayınlanan sonuçlar, on fareden altısında tümör gerilemesi görüldüğü yönündeydi. Biraz daha yüksek konsantrasyonları ile shiitake %100 başarı oranı gösterdi ve tüm farelerde tümör gerilemesi saptandı. Mart 2011 tarihli “Cancer Science” da yayınlanan bir başka çalışma, ayaktan melonama aşılanan farelerin shiitake ekstreleri ile beslenmeleri sonucunda, tümör gerilemesi gösterdiklerini saptamıştır. Ayrıca, shiitake ekstresi, modern kemoterapi ilaçları ile birlikte, onların sağlıklı dokular ve bağışıklık sistemi üzerindeki toksik etkilerini giderebilmek üzere test edilmektedir. 1999 yılında, Kanagawa Lentinan Research Group’un yürüttüğü bir çalışma, lentinan’ın da içinde bulunduğu ilaç kombinasyonları ile tedavi edilen hastaların, bu tedavinin uygulanmadığı hastalara oranla hatırı sayılır ölçüde kurtulduklarını göstermiştir.
Maitake
Maitake mantarda bulunan Maitake D- fraksiyonu, bağışıklık sistemi güçlendirici olarak olumlu etkiler gösteren beta glukan adında bir polisakkarit taşır. Annals of the New York Academy of Science’da 1997 yılında yayınlanan bir çalışma, Maitake D- fraksiyonunun göğüs kanseri aşılanmış fareler üzerinde bağışıklık sistemini güçlendirdiğini ve tümör yayılımını engellediğini göstermiştir. Kobe Pharmaceutical University tarafından uygulanmış ve 2003 yılında “Journal of Medicinal Food” yayınlanmış bir başka çalışma, maitake D-fraksiyonunun 10 kanser hastası üzerinde tümör büyümesini engellediğini saptamıştır. Journal of Medicinal Foods’da yayınlanan bir bülten, Mushroom Wisdom, Inc.’in geliştirdiği maitake mantarının içeriğinde bulunan bir bileşik olan maitake D-fraksiyonunun insan göğüs kanseri hücrelerinde apoptozu indüklediğinin kanıtı olmuştur. Bülten, Eylül 2011 tarihinde, WholeFoods Magazine’de yayınlanmıştır.
Arabinogalaktan
Bir başka immünomodülatör olan polisakkarit türü ise, Larix occidentalis’den özütlenen larch arabinogalaktan’dır. (LAG) Larch arabinogalaktan’ın, bağışıklık yanıtı güçlendirdiği ve biyolojik yanıt güçlendiricisi olarak sınıflandırılabileceği görülmüştür. Larch arabinogalaktan ile uygulanan ön tedavinin, ilk önce gamma interferon salınımını yükseltmesi suretiyle sitokin ağını potansiyelize ederek NK hücre sitotoksisitesini canlandırdığı bulunmuştur. Yüksek hepatik konsantrasyonu ve vasküler geçirgenliği yükseltme becerisi ile larch arabinogalaktan, karaciğerdeki teşhis ya da tedaviye yönelik ajanları anlamakta bir araç olmuştur.
Goji Berry
Goji berry Çin Halk Cumhuriyeti ilaç kitabında listelenmiş ve iki asırdan fazladır, tıbbi amaçlarla kullanılmaktadır. Bilim adamları goji berry’nin içinde daha önce hiçbir besinde karşılaşmadıkları eşşiz polisakkaritlerle karşılaşmışlardır. Goji berry’de, LBP1, LBP2, LBP3, ve LBP4 isimleri verilmiş polisakkaritler mevcuttur. Bu polisakkaritler, T hücreleri, Doğal Katil Hücreler, IgG ve IgA immünoglobinlerin de dahil olduğu tüm bağışıklık hücresi tiplerini geliştirir ve dengeler. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalarda, goji berry’nin, lenfosit transformasyon oranını artırarak ve makrofaj fagositozu işlevini geliştirerek,bağışıklık sistemini yükselttiği görülmüştür. Ayrıca T lenfositler, sitotoksik hücreler ve NK (doğal öldürücü) hücrelerin aktivitesini de arttırmaktadır. Yaşlı deneklerin üzerinde yapılan bir çalışma, % 67 vaka üzerinde, üç hafta boyunca günlük goji berry tüketiminin, lenfosit T hücreleri transformasyonunu üç katına, beyaz hücre interlökin-2’yi de iki katına çıkardığını göstermiştir. Chinese Journal of Oncology’de 1994 yılında yayınlanan bir çalışma da, 79 kanserli hastanın, diyete goji berry dahil edildiğinde tedaviye daha iyi yanıt verdiğini açıklığa kavuşturmuştur. Life Sciences dergisinde Mart 2005’de ve Journal of Medicinal Food’da Ağustos 2009’da yayınlanan iki çalışma da goji berry’nin kanser hücrelerinin büyümesini engellediğini göstermiştir.
Coriolus versicolor
Coriolus versicolor, Basidiomycetes sınıfından bir mantardır. Bu mantardan çıkarılan iki madde, polisakkarit K (PSK) ve polisakkarit-peptit üzerinde olası alternatif kanser tedavisi için çalışılmaktadır. Coriolus polisakkaritleri pratikte bir çok koşuldaki ameliyatlardan sonra bağışıklık sağlığını desteklemek, bazı terapilerde belirgin özellik olarak bağışıklığın baskılandığı hastaların bağışıklık sistemlerini korumak için kullanılmaktadır. 1980’lerde, Japon hükumeti, bir çok kanser türü tedavisinde PSK kulllanımını onaylamıştır. Japonya’da, kanser tedavilerinde uygulanan ameliyat, kemoterapi ve radyasyon terapisi ile birlikte PSK’da kullanılır. Plasebo kontrollü klinik araştırmalarda, Coriolus 1-4, 1-3 polisakkaritlerin (beta glukanlar) önemli ölçüde bağışıklık düzenleyici özellikler gösterdiğinden, Japonya Sağlık Bakanlığı tarafından farmasötikal ürün olarak onay almış ve sigorta kapsamına sokulmuştur. Klinik araştırmalar Coriolus Beta Glukanların, kemoterapi ve radyasyon terapisi gören hastaların yaşam sürelerini iki-üç katına çıkarma etkisini gözler önüne sermiştir.
Agaricus Blazei (ABM)
Agaricus Blazei, (ABM) tıbbi mantarlar arasındaki en güçlü mantarlardan biridir ve Japonya’daki bağışıklık sistemi tedavilerinde ön sıralarda yerini almıştır. Tokyo University profesörlerinden biri olan Dr. Shoji Shibata’nın önderliğinde yapılan bir çalışmada, reishi ve shiitake de dahil olmak üzere bir çok bilinen kanser karşıtı ve bağışıklık geliştirici mantarlar, Agaricus Blazei ile karşılaştırılmıştır. Sonuçta, hiçbir mantarın ABM kadar güçlü olmadığı tespit edilmiştir. Agaricus’un anti-kanser etkisi üzerine olan rapor, 1980 yılında Japan Cancer Association’un genel kongresi tarafından açıklanmıştır. Japonya’da, denekler üzerinde yapılan yoğun araştırmalar, mantarın kanser gelişimini %99.4 oranında engellediğini göstermiştir. Brezilya’daki Universidade Estadual de Londrina’da yapılan bir araştırma, anti-kanserojen özellikleri yanı sıra, Agaricus blazei ekstresi, in vitro’da, anti mutajenik etkiler sergilemiştir. Japonya’daki çalışmalar, Agaricus blazei’nin, PSK’dan %80 daha etkili olduğunu göstermiştir. İçeriğinde, diğer tıbbi mantarlardan (Maitake, Shiitake, ve Reishi) çok daha fazla düzeylerde beta glukan vardır. İnsan deneklere, diyetleri dahilinde Agaricus Blazei verildiğinde, 2-4 gün içinde kanlarındaki NK hücre seviyesinde %300’lük bir yükselme saptanmıştır.
AHCC
Tescilli Aktif Hektoz İlişkili Bileşik (AHCC®), seçilmiş basidiyosimetlerin miselyalarından elde edilen polisakkarit açısından zengin mantar bazlı içeriklerdir. Mantarların çoğu öncelikle beta glukan ihtiva ettiğinden, AHCC alfa glukan gibi oldukça güçlü immünomodülatör içerikleriyle farklı tipte bir polisakkarit olduğundan, eşşizdir. Patentli üretim süreci sebebiyle daha düşük moleküler ağırlığa sahiptir. Her bir kapsül, 5.000 moleküler ağırlıkta oligo sakkarit doğal polisakkarit içerir. AHCC moleküllerinin küçük boyu yükseltilmiş emilime çevrilir ve geleneksel shiitake, maitake, ve reishi ekstrelerine oranla yükseltilmiş etkiye sahiptir.
Bağışıklık sistemi üzerindeki AHCC etkileri, ilk önce 1980’li yılların sonunda Tokyo University’de tanınmıştır. Madde, özel olarak bir çalışma için kan basıncını düşürecek potansiyel ajan olması için seçilmiştir. Ama, bağışıklık sistemini canlandırıcı etkisi hızlı bir şekilde farkedilmiştir. Yale School of Medicine araştırmacılarınca oluşturulan bir yayın, 50 yaş ve üstü sağlıklı yetişkinlerde AHCC kullanımının etkilerini özetlemiştir. AHCC alımı, INF-gamma ve TNFa’nın, CD4 ve CD8 T hücresi üretimi sıklığını yükseltmiştir. Alınan notlara göre, böyle sonuçlara ulaşmak için en azından 30 günlük bir AHCC kürü gerekiyordu ve müdahele bittikten 30 gün sonuçlar aynı kalıyordu. İnsanlar üzerinde yapılan çalışmalar, AHCC alınımın NK hücre aktivitelerini %200-300 oranında yükselttiğini gösteriyordu. Japonya’da, AHCC’nin alternatif kanser tedavisindeki gelişimini izlemek üzere “The AHCC Research Association” kurulmuştur. Japonya, kemoterapi gibi geleneksel tedaviler ile birlikte kullanılmaktadır.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
bende REİSHİ MANTARInı kullanıyorum.doğal olarak malezyadan gelmişti.tadı acıntıraktı.beğenmedim. ancak gano excel firması bunu işleyip kahve ekline getirmiş.çok güzel tadı ve aroması vardır.hem keyif ve hemde sağlık alıyorum. tavsiye ederim.M.ALİ AKGÜL:0542788593 bilgi ve tavsiye alabilirsiniz
Dünyanın 100 ‘den fazla ülkesinde güvenle tüketilen Organik Reishi mantarı için lütfen arayınız.
0539 283 83 73
Murat
İstanbul