Antioksidan bir polifenol olan resveratrol en çok siyah üzüm kabuğunda bulunur. Siyah üzümün soğuk hava koşulları, mantar enfeksiyonları gibi faktörlere karşı kendini korumak için ürettiği bir maddedir.
Resveratrol ve Kanser Araştırmaları;
Normal hücreyi kanserli hücreden ayıran nadir maddelerden biri olduğunu belirtilen resveratrol’ün, göğüs, prostat, mide, kolon, pankreas ve tiroid de dahil olmak üzere, insan kanser hücre dizilerindeki proliferasyonu inhibe ettiği saptanmıştır. Resveratrol, sağlıklı hücrelere karşı toksik olmamasına rağmen, özellikle kanser hücrelerini hedef alıp öldürme yeteneğine sahip olduğu için, kanserli hücrelerin yayılmalarına engel olur. Araştırmacılara göre resveratrol, karkinogenez sürecinde, 3 safhada etkili olarak çalışmaktadır; başlangıç-ilerleme, anjiyogenez ve metastas’ın son adımlarının baskılanması. Resveratrolun anti-kanser etkileri, geniş çeşitteki insan tümör hücrelerindeki proliferasyonu, in vitro, baskılama yeteneği ile desteklenmiştir.
Virginia Bioinformatik Enstitüsü araştıma grubuna göre, resveratrol prostat kanser hücrelerinin büyümesini durdurabilir ve onları öldürebilir de. ‘PloS One’ Aralık 2010’da bildirilen çalışmaya göre, FOXO adındaki belirli bir protein, resveratrolun kanserli hücreleri öldürerek prostat kanserinin sürecini durdurmadaki biyolojik etkisine, yakından bağlıydı.NewYork Tıp Okulu’nda in vitro uygulanan ve de ‘Carcinogenesis’ Ocak 2011’de rapor edilen diğer bir çalışmaya göre, resveratrol trisetil-resveratrol ve trimetoksi-resveratrol olmak üzere iki ilişkili bileşiği yine etkin olarak prostat kanserini her düzeyinde baskılayabiliyordu.
Virginia Üniversitesi’ndeki araştırmacılar, resveratrol ve NF-kB aktivasyonu ilişkisini araştırdılar. NF-kappa B ya da NF-kB proteininin aktivasyonu akciğer kanseri de dahil, birçok insan kanser tiplerinin gelişmesine katkı sağlıyordu. Resveratrol, NF-kB etkinliğini bozuyor, hücre ölümü sinyalizasyonunu ya da apoptosisi destekliyordu. Deneylerde resveratrolun, tümör hücre apoptosuna neden olarak göğüs kanser hücrelerini de öldürebileceği, ‘Molecular Nutrition & Food Research’ Mayıs 2005 sayında yer almıştır. Kanser kök hücresi büyümesinin resveratrol tarafından önemli oranda baskılandığı, ‘Breast Cancer Research and Treatment’ Aralık 2010 sayısında bildirilmiştir. Michigan John D. Dingell VA Medical Center’daki bilimadamları, 2009 yılında, kolon hücre kültürleri; resveratrol ve kurkumin (zerdeçalda bulunan bir bileşik) kombinasyonu ile tedavi edildiklerinde, sadece resveratrol tedavisinden daha önemli bir etkinlik sağladığını belirlemişlerdir.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
en çok resveratrol dut meyvesinde bulunmaktadır.
kaynak:https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC4288802/
Resvatrol’ün, üzümün şarap haline getirilmesi ile daha etkili olduğu doğru mudur ? Başka bir deyişle, taze üzüm, şarap ve tablet olarak alınması arasındaki farkları da irdeleyebilir misiniz ?
Selamlar kara veya kırmızı üzüm hakkında bir okursan iyi olur. Tabii yol hücreleride kuvvetlendirir.selamlar.