Beyinde, dopamin reseptörlerini aktive ederek nörotransmiter olarak görev yapan dopamin, bilgilerin hücreler arasında iletimini sağlayarak vücut hareketlerinin ve denge fonksiyonunun düzgün yapılmasını sağlar. Dopamin yoğun mutluluk, yoksunluk ve bağımlılıkta önemli rol oynar. Dopamin düzeyinin yüksek olması, ruhsal durumun olumlu gelişmesini ve yaratıcılığın güçlü olmasını sağlar.
Beyinde Substansiya nigra olarak bilinen sinir hücreleri dopamin üretir ve depolar. Bu hücreler korpus striatum adlı bir yapının sinir hücreleriyle bağlantılıdır. Substansiya nigra hücrelerinin ürettiği dopamin, sinir lifleriyle korpus striatuma gelir ve oradaki hücreler arasında kimyasal iletici olarak görev alır. Substansiya nigra hücreleri hasara uğraması halinde dopamin üretip depolayamaz ve striatumda dopamin eksilir.
Dopamin Üretimi Nasıl Artar?
•NADH
NADH, ya da azaltılmış nikontinamit adenin dinukleotid, niasinden sentezlenmiştir ve her hücrede mevcuttur. Enzimlerin besinleri parçalaması ve adenosin trifosfat formunda enerjiye dönüştürmesi anlamına gelen koenzimdir.
NADH dopamin üretimini uyarır. Tıp bilimi, çoğalmış dopamin üretiminin, aşağıda sözü edilen beyin fonksiyonları üzerinde pozitif etkisi olduğunu kanıtlamıştır: düşünme, hafıza, karar verme gibi bilişsel işlevler, cinsel dürtü, ruh hali, inisiyatif, güç, koordinasyon, hareket, devinim ve daha pek çok fazlası…
Paris Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma, beyin dokusu kültürleri içinde, (nöron hücreleri) kültüre NADH eklenmesiyle, dopamin gibi beyin nörotransmiterlerin üretiminin arttığını göstermiştir.
Araştırmanın sonuçları, NADH takviyesi ile dopamin nörotransmiterin 6 kat arttığını göstermiştir. Aynı zamanda, NADH koenziminin, dopamin, norepinefrin ya da noradrenalin ve serotonin gibi bir çok farklı beyin nörotransmiteri de uyardığı gözlemlenmiştir.
Bir çok geniş ve iyi kontrol edilmiş deney, NADH takviyesinin, dopamini yükselttiğini göstermiştir. Dopamin artışı, idrardaki homovanilik asit (dopamin metabolizmasının bir yan ürünü) ölçümü ile belirlenebilmektedir.
Yapılan araştırmaların büyük çoğunluğu NADH’nin damar ve adale içi enjeksiyonlarıyla uygulanırken, pek azında oral yol tercih edilmiş ve, aynı etkilerle karşılanılmıştır. NADH, gençlerde ve normal dopamin düzeylerine sahip olanlarda daha iyi sonuç vermiştir.
•Broadbean (Bakla)
Bakla (Vicia faba), dopamin öncülü olan levodopa’nın (L-dopa) keşfiyle ilintili olan ilk bitkilerden biridir. L-dopa, baklanın yaprak, çiçek ve tanelerinde bulunur ve dopamin eksikliği hastalıklarında majör tedavi olarak kullanılır. Dopamin nörotransmiteri kan-beyin bariyerini aşamaz ama L-dopa aşar. Beyine ulaştığında, L-dopa, dopamine dönüşür.
•Metionin
Vücuda sadece diyetle alınabilen esensiyal bir aminoasit proteinidir. L -Metionin, SAMe, l-sistein, taurin ve sülfatın da öncülüdür.
•Fenilalalin
Vücut tarafından dopamin sentezi olan tirosin’e dönüştürülebilen beyin ve kan plazmasında bulunan esensiyal bir amino asittir.
•Tirosin
Tirosin, bir çeşit aminoasittir. Nöronlar arasındaki sinyalleri iletmeye yarayan önemli bir nörotransmiter olan dopaminin sentezine yol açar. Dopamin, başta gelen fonksiyonları ve ruh halini düzenler. Dikkat, öğrenme, sosyal etkileşim ve yemek konularına yardım eden bir moleküldür.
Tirosin, hücrelerdeki özel bir yol boyunca direk olarak dopamine metabolize olur. Bu, tirozin hidroksilaz olarak bilinen enzim aracılığıyla gerçekleşir. Enzimler, kimyasal reaksiyonları kolaylaştıran proteinlerdir.
•Cowage (Mucuna pruriens)
Cowage , beyaz, lila ve mor çiçekler açan tropikal bir bitkidir. Sinir hastalıkları için kullanılan popüler bir Ayurvedik ilaçtır. Yaprakları bir MAO inhibitörü olan genistein içerir, ama bitkinin esas tıbbi değerini tohumları sağlar. Cowage tohumlarında, dopaminin öncül maddesi L-dopa vardır ve bitki, L-dopa için en büyük ticari kaynağı oluşturur. 2009’da yapılan Nörotoksisite Araştırmasında; L-dopa ve diğer bileşenleri içeren Cowage tohumlarının ekstresini eşdeğer dozdaki saf L-dopa ile karşılaştırılmıştır. Araştırmacılar, L-dopanın, Cowage tohumu ekstresi kadar etkili olabilmesi için daha yüksek doza gereksinim olduğunu saptamışlardır.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.