Dimetil sülfoksit, DMSO, kağıt yapım işleminin bir yan ürünü olarak üretilen bir çözücüdür. Suda çözünmeyen birçok terapötik ve de zehirli maddeler, DMSO içinde çözülürler. Tıbbi tedavilere alternatif olarak DMSO’nun, inişli çıkışlı bir geçmişi vardır. Dünyada, 125’den fazla ülkede, DMSO’nun insanlar üzerinde ilaç olarak kullanılması onaylanmıştır. Ancak Amerika’da, FDA, (US Food and Drug Administration) DMSO’nun sadece interstisyel sistit tedavisi için kullanımına onay vermiştir.
DMSO Tedavisi Nedir? Bu Tedaviyi Savunanların Görüşleri;
DMSO ilk kez 1866 yılında, Rus bilimadamı Alexander Saytzeff tarafından sentezlendi. Dr. Saytzeff, bulgularını 1867 yılında bir Alman kimya bülteninde rapor etmişti. O zamandan beri, DMSO, farkedilmeden karanlık içinde beklemektedir! İkinci Dünya Savaşından sonra kimyagerler DMSO’nun olağan üstü çok yönlülüğünü not etmeye başladılar. Farkettikleri şey, DMSO’nun hemen hemen her şeyin çözelti haline gelmesine sebep olduğu, ve bu çözelti içinde taşıyor olmasıydı.
DMSO’nun farmasötikal hikayesi 1961 yılında, Dr Jacob’un Oregon Health Sciences University’de organ transplant programının lideri olması ve, içinde renksiz bir sıvı olan bir şişeyi eline almasıyla başladı. Sıvının, organlar için koruyucu potansiyelini araştırırken, aniden deriye hiç zarar vermeden hızla ve derin bir şekilde nüfuz ettiğini keşfetti. Merakı uyanmıştı. Böylece yaşam boyu sürecek araştırması başladı. 1960’lar ve 70’lerde Jacob, DMSO’nun potansiyel tıbbi kullanımı konusuna derinden daldı, fakat FDA, klinik çalışmalar için yaptığı bir çok başvuruyu geri çevirdi.
DMSO, bir çok farklı şekillerde çalışmaktadır ve durum, tedavi prensipleri için tümüyle yenidir. Bu madde bozulmuş hücresel fonksiyonları ya da hasarlı hücreleri hedef alır. Hücreler, kendi içlerindeki su yapısının değişmesi ve stabilize olması yoluyla iyileşir ve yenilenirler. Biyolojik sistemler üzerindeki etkilerini, suyun likit yapısını değiştirerek ortaya koyar. Bu yüzden değişiklikler protein ve diğer moleküller üzerinde meydana gelir. DMSO’nun eğilimi, beyaz kan hücreleri oluşturmak ve makrofajların MIF (migrasyon inhibitör faktör) bağışıklık üretimini çoğaltmaktır. Böylece, bağışıklık sistemi, makrofajların daha hızlı hareket etmesi sağlanarak daha fazla etkin hale gelir.
Dr Jacob, DMSO’nun serbest radikalleri saf dışı bırakan bir antioksidan olduğunu ve enflamasyonu azalttığnı keşfetmiştir. Akut ve kronik kas-iskelet sistemi yaralanmalarında DMSO’nun etkileri ile ilgili gözlemleri, 1967 yılında “Annals of the New York Academy of Science”da yayınlanan bir çalışma ile onaylanmıştır. Aynı dergide, aynı yıl yayınlanan Japonya’ya ait bir çalışma ise, DMSO’nun romatoit artrit ile ilişkili ağrı ve enflamasyon tedavisinde DMSO’nun etkinliğini gözler önüne sunmuştur.
Dr. Molton ise “DMSO: Yeni bir Şifa Gücü” adlı kitabında; DMSO’nun nasıl ağrıya engel olduğunu, enflamasyonu azalttığını, bakteri ve mantarları öldürdüğünü, kan pıhtılaşmasını engellediğini, kan dolaşımını geliştirdiğini, serbest radikalleri nötrize etiğini, bağışıklık sistemini canlandırdığını ve yaraların iyileşmesini hızlandırdığını anlatıyordu. “DMSO Doğa’nın Şifacısı” adlı kitabında Dr. Morton Walker, DMSO’nun test edildiğini ve aspirinden 7 kez daha güvenli olduğunu açıklıyordu.
“DMSO: Eksiksiz Çağdaş Rehber” adlı kitabında Dr. David Williams, 68. Sayfada, “Tıp dünyasında, daha güvenli olduğunu söyleyebileceğim başka hiçbir ilaç üzerinde çalışmadım. Tahminlerime göre, DMSO’nun insan toksikolojisinde, başka her hangi bir deneysel ilaçtan çok daha fazla veri bulunmaktadır.”
Encyclopedia of Medical Breakthroughs and Forbidden Treatments (Tıbbi Buluşlar ve Yasaklanmış Tedaviler Ansiklopedisi)’ne göre, DMSO, tıbbi harika ürün olarak bilinmekteydi; FDA ile ters düşmeden önce, 21. Yüzyılın Aspirin’i, olarak anılıyordu. FDA ürünü onaylamış ancak, tıbbi uygulamalarını sınırlamıştı.
“Bu tedavinin savunucularına göre DMSO, kanser hücrelerini çevreleyen protein kabuğunu boylu boyunca yırtabilir, kanser hücrelerine saldırarak uygulanan ilaçları ve bağışıklık sistemini destekleyebilir. Yine onlara göre, kanser hücrelerinin enerji düzeylerini düşürerek iyi huylu olmalarına yol açar. (Guide to Unconventional Cancer Therapies 1st ed. Toronto: Ontario Breast Cancer Information Project, 1994:271-274)
Damar içi zerk edilen DMSO ve hamotoksilon kombinasyonu, tümör küçültme konusunda olumlu sonuçlar verir. Bu karışım, özellikle, adenokarsinom, skuamöz hücreli karsinom, prostat kanseri, meme kanseri, lenfoma ve diğer bazı solid tümörler üzerinde, düzeltici etkiler gösterir. Kanserli fareler üzerinde yapılmış deneylerde, DMSO ve hamotoksilon karışımı boyanmış olarak kullanıldığından, karışımın sadece tümörler ile yakınlık kurduğu görülmüştür. Protoplazma tarafından çevrelenmiş bir lenfosarkoma’nın, tümörü besleme eğilimi vardır ve keşfedildiğine göre, DMSO ve hamotoksilon karışımı bu protoplazmayı yok ederek, tümörün açlıktan ölmesine yol açar.
Bu maddenin tüm mekanizmalarının bütünüyle anlaşılmamasına rağmen, bir taşıyıcı-çözücü olarak hareket eden DMSO’nun, dekstroz ile kolayca karıştığı ve dekstroz (şeker) ile beslenen tümör hücre duvarlarına çekildiğinde, bir “Truva Atı” olarak iş gördüğü belirtilmektedir. Böylelikle normal dokulara dokunmadan, kanser hücrelerini yok eder.
DMSO kanser tedavisi iddiaların çoğunun arkasındaki mantık, DMSO’nun, anti-inflamatuar ve antioksidan içerikler taşımasından kaynaklandığı yönündedir. Laboratuar çalışmalarında, (“Neoplasma” dergisi – 2004 çalışması) anti kanser ilaçları verebilmek için çözücü olarak DMSO kulanmanın, bu ilaçların etkisini çoğalttığını göstermiştir.
DMSO, DMSO sık sık enflamasyon ve skleroderma, artrit gibi romatizmal hastalıklarda tedavi olarak kullanılır. Ülseratif kolit, inflamatuar genitoüriner hastalıklar, romatoid artrit, kronik bel enflamasyon ve bir çok oto immün hastalıklarda, hastalarda enflamasyonu azaltmak için topikal ve hatta intravenöz kullanılır.
Lokal anestezi etkisi vardır ve prostaglantin denen belirli bileşikleri engelleyerek dokulardaki enflamasyonu giderir. Etkili bir ağrı kesicidir, ağrıyı oluşturan sinir iletim liflerini bloke eder. Enflamatuara neden olan kimyasalları azaltarak, enflamasyonu ve şişmeyi azaltır. Yaralı bölgedeki kan damarlarını genişletip oksijen girişini çoğaltarak ve kan trombosit yapışıklığını azaltarak, bölgeye kan akışını geliştirir. Bilinen en yüksek potansiyelli serbest radikal avcısıdır. Vücudumuzdaki bazı moleküllerin eşitsiz sayıdaki elektronları üretmesi ve bu istikrarsız miktarın diğer hücreleri yoketmesi yüzünden, bu önemli bir mekanizmadır. DMSO bu moleküllere yapışır ve onlar, DMSO ile birlikte vücuttan dışarı atılırlar.
Dr. Stanley Jacob tarafından, Oregon Health Sciences University’de Mayıs 2002 tarihinde sunulan bir rapor, oral, intravenöz ve harici DMSO kullanan fibromiyalji hastalarının %70’inin, iki aylık bir tedaviden sonra semptomlarda iyileşme gözlemlediklerini kaydetmiştir. DMSO gözlemcisi olan Maya Muir, DMSO’nun doğrudan ağrı reseptörlerinin duyarlılığını azalttığını ve tatbik edildiği bölgelerde, enflamasyonu giderdiğini gösteren araştırmayı rapor etmiştir.
Reviews in Clinical and Basic Pharmacology’nin 1985 sayısında yayınlanan bir makale, sklerodermi (deri sertleşmesi) ile ilişkili deri sorunlarında haricen kullanılan DMSO’nun yararlı olabileceğini söylüyordu. Rusya’daki Institute of Rheumatology tarafından yürütülen bir çalışma, kolajen ve elastinin korunmasında rol oynayan glikosaminoglikanlar ve polisakkaritlerin üretimini çoğalttığını bulguluyordu. Sistemin sklerodermi sorunu olanlarda 7-12 ay arası kullanılan %50 DMSO solüsyonu en iyi sonuçları ortaya koymuştur.
DMSO topikal bir analjezik olarak % 30 oranında su çözeltisi içinde % 70 DMSO, en yaygın şekilde kullanılmaktadır. Laboratuar çalışmaları, DMSO’nun, periferik sinir C liflerini engelleyerek ağrıyı kestiğini önermektedir. Bir çok klinik deney etkinliğini ortaya koysa da, sadece tek bir deneyde bir yarar ile karşılaşılmamıştır. DMSO ile, yanıklar, kesikler, burkulmalar tedavi edilmiş ve 6 saat gibi kısa bir sürede, iyileşme rapor edilmiştir. Bir çok olimpiyat takımı ve atletleri, – şimdi bir çokları başka iyileşme modellerini izleseler de – DMSO’yu kullandılar.
Dr. Jacob, 1980 yılında U.S. Senate Subcommittee on Health’de yaptığı bir konuşmada, “DMSO, etkinliğinin izleyenlerin gözleri önünde sergilenebileceği nadir ajanlardan biridir… Ödematöz bilek burkulması sorunu yaşayan birisi varsa, DMSO uygulaması sonrasında, bir saat içerisinde şişliğin inmesi söz konusudur. Başka hiçbir tedavi modeli bunu gerçekleştiremez.” demişti.
Portland’daki Oregon Health and Science University’nden öğretim üyesi olan Dr. Jacob, DMSO’nun kapalı kafa travması için etkili bir tedavi olduğunu ve, omurilik yaralanmaları, embolik inme gibi diğer koşullar için de umut vaat ettiğini savunmaktadır.
1978 ile 1982 yıllarında sürdürülmüş çalışmalarda Dr Jacob’un aldığı notlarda, “Bir kafa yaralanmasında, intravenöz DMSO uygulamasından 5 dakika sonra, şişliğin indiğini gözlemledik. Başka hiçbir tedavi bu kadar çabuk yanıt vermez. İntravenöz barbitüratlar gibi diğer sık kullanılan tedavi ajanlarının uygulandığı hastalarda, beyindeki şişlik devam eder. Biz, uzun zamandır bu tür yaralanmalarda DMSO’nun etkinliğinden haberdarız” demektedir.
Dr Jacob ve arkadaşları, daha önceleri Avrupa’da, travmatik beyin yaralanması geçiren hastalar üzerinde uygulanan ön klinik çalışmasını finanse etmişlerdi. Çalışma sonuçları, %80’lere çıkan kurtulma oranı ile (daha önceki oranlar, %30-40) fevkaladeydi ve hastaların %70’i olağanüstü sonuçlar ile karşılaşmışlardı. (Daha önceleri bu oran %10’du.)
Yan Etkileri Var mı?
DMSO’nun doğrudan cilde uygulanmasından sonra deri reaksiyonları olağandır. Sedasyon, baş ağrısı, baş dönmesi ve mide bulantısı, DMSO tedavisinin yan etkileri olarak tarif edilmiştir. Dimetil sülfoksit’e alerjisi olanlar bu ilacı kullanmamalıdır. DMSO’nun, sarımsak ve istiridye gibi hafif bir kokusu vardır. Son tedaviden sonra, iki gün içinde bu koku kaybolur. Doktor gözetiminde olmadan asla DMSO almayınız.
DMSO toksisite çalışmalarında, intravenöz infüzyon sırasında, hemoliz harici, 1 g / kg vücut ağırlığı veya altında verildiğinde, erişkin insanlar üzerinde hiçbir ciddi yan etki görülmemiştir. Bu dozun üstünde; karaciğer, böbrek ve bağırsak hasarı görülmüştür. Amerikan Kanser Derneği’ne göre DMSO, sedatifler, steroidler, kan sulandırıcı ve kalp ilaçları gibi ilaçların etkilerini arttırmaktadır. Ama bazı vakalarda yeterince güvenli olmayabilir.
Endüstriyel kullanımlar için tasarlanmış bazı DMSO ürünlerinde, kontaminasyon potansiyeli bulunmaktadır. Haricen kullanılan DMSO doğal deri tarafından hızlıca emilir. Bu yüzden tatbik edilen cildin temiz olması gerekmektedir, çünkü deri üzerindeki her hangi bir şey DMSO ile birlikte absorbe edilir.
Karşı Görüşün Düşünceleri
American Cancer Society; Varolan bilimsel literatür, DMSO’nun insanlar üzerinde kanser tedavisi için uygun olmadığını göstermektedir. Insan hastalıklarının tedavisi için DMSO testleri, 1960’ların ortalarında başladı ama, güvenlik sebebiyle, özellikle de göze zarar verme potansiyeli yüzünden durduruldu. Son zamanlarda fareler üzerinde yapılan araştırmalar, DMSO’nun mesane kanseri tedavisinde kullanılan kemoterapi ilaçlarının etkinliğini geliştirmek için bir ilaç taşıyıcı olarak, daha ileri çalışmalara değer bulunduğunu göstermiştir.
Bununla birlikte, tipik olarak laboratuarda kullanılan konsantrasyonlar, insanlar için oldukça toksik hatta öldürücü olabilir. DMSO’nun, ABD Gıda ve İlaç İdaresi (FDA) tarafından onaylanmış tek kullanım yeri, interstisyel sistit diye bilinen idrar kesesi iltihabının tedavisi içindir. Bu durum için kullanıldığı zaman, % 50 çözelti DMSO, bir kateter yoluyla mesane içine damlatılır ve 15 dakika boyunca orada tutulur.
Memorial Sloan-Kettering Cancer Center; DMSO ile ilgili yapılan çalışmaların çoğu, 1980-1990 yıllarında yayınlanmıştır. DMSO, ağrının giderilmesinde yardımcı olabilir ama, güvenlik ve etkinliğini onaylayabilmek için daha fazla çalışmaya gereksinim vardır. DMSO’nun insanlar üzerinde kanseri iyileştirdiğine ait bir kanıt bulunmamaktadır. Bazı laboratuar çalışmaları, DMSO’nun kanserin ilerlemesini yavaşlattığını göstermişse de, klinik bir çalışma yapılmamıştır.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
Merhabalar dmso icilirmi, içiliyor ise oran nedir bilgi verirseniz sevinirim
DMSO ile klordioksit tedavisi kronik şeker hastası olan kayınvalidemin immün sistemini güçlendirdi eşi covid pozitif çıkıp vefat etti kendisinde bir şey yok olmadı maaşallah.Virüs bulaşmadan çok önce DMSO+Klordioksit kürünü uyguluyordu zaten normalde en ufak bir enfeksiyonda nezlede dahi yatak döşek yatan kadın çok rahat atlattı hatta şekerden mütevellit ödem sorunu bile azaldı.Neden bu kadar mucizevi bir ilaç yeterince araştırılmıyor kanser ilaçlarını üreten ilaç tröstleri rahatsızmı oluyor yoksa insanın ilk aklına gelen bu oluyor
DMSO TEMİNİ TEDAVİ IYGULAMASI İÇİN ARAYINIZ. FİTOTERAPİST ECZACI AHMET İDRİS
ULUTAŞ
05379353475.
Bağırsaklar (ikinci beyin-duygusal beyin) mutlu ise tedavi başlar.
Orayı mutlu edecek 10 süper gıda destekden biridir DMSO
Dmso kullanımı hakkında bilgi ve
Kansersiz, ilaçsız , fit , genç yaşam için
…sayfama beklerim… instagram: 06melihserdar
DİKKAT: Sadece DMSO tedavisi yeterli olmaz. AÇLIK KÜRÜ ve DETOKS da yapılması gerekir. Tüm hastalıkların nedeni vücutta birikmiş toksinlerdir. Büyük abdest, küçük abdest, ter ve kusmuk. Çok kabız bir insana ne kadar DMSO verilirse verilsin. boştur. Öncelikle GOOGLE sayfasına ”Kanserli emekli hemşire organik tedavi sonucu iyileşti,, benim röportajımı okuyun.Karaciğerde bulunan 7,7 cm………. 5,5 cm………. ve iki tane 2,5 cm tümörler kayboldu. Dünya Tıp Literatürüne geçecek bir olay.
DMSO hakkında bilgi ve temini için arayınız.fitoterapist eczacı ahmet idris ulutaş.05379353475.
Evet tavsiye ediyorum, kullanım klavuzunu inceleyin ve onagöre uygulayın, çok faydasını gördüm, sizlerde görürsünüz inşAllah
Herkese merhabalar ben bir konuda bilgisi olan insanlardan yardım isteyeceğim Ablam da büyük B hücreli lenfoma yani beyin lenfoması bulunmaktadır şu anda kemoterapi görüyor dmso bu tür kanserlere iyi geliyor mu 2. Sorum ise dmso onun kullanım şekli nasıl oluyor bilgilendirirseniz sevinirim.cok acil lütfen kullanan yada bilgisi olanlar varsa yardımcı urlarsa seviniri.
Selam.DMSO yu akciger kansserinde nasil kullana bilirim?
kansersizyasa.wordpress.com/
Güzel bir site.Çok faydasını gördüm.Tavsiye ederim bakınız.
Iyi günler 96 yaşında bir amcam var.sadece tuvalete gidebiliyor.genellikle yatakta oturuyor yatıyor.sondasi var ayda bir değişiyor.butun vücudunda özelikle.bacaklarinda ağrıları var bir turlu gecmiyor.ona DMSO yardımcı olabilirmi yardımcı olurmu.baska problemi yok.
Kansere DMSO + CLORDİOKSİT karışımının etkili olduğunu belirten bazı makaleler var. Kanser hastası değildim fakat kanseri oluşturduğu iddia edilen candida mantarı hastasıydım. bağırsaklarımı komple ele geçirmiş ve hayatımı işkenceye çevirmişti. Doktorlar İBS teşhisinden başka bir şey yapamamıştı. Ben bu illetten clor dioksit ( cds2) ile büyük ölçüde kurtuldum şükürler olsun.(ağızdan alınanı ise MMS) .Tabi öncesinde gitmediğim hastane denemediğim yol kalmamıştı. yaklaşık 10 yıl çekmiştim. Bu DMSO yu okuyunca bazı insanlara faydası olabilir diye belirteyim istedim. Maalesef modern tıp bir ticarethane. Çözüm kişilerin elinde, araştırmak ve uygulamak …
DMSO, Dr. İlhami Güneral’ın “Kanserden korkma modası geçmiş tedaviden kork” kitabında
ve birçok makale ve söyleşilerinde geçer.
kansersizhayat.com/op-dr-ilhami-güneral
Ancak uygulamada DMSO (Dimetil sülfoksit) hemotoksilen ile uygun terkiple daha doğru, hızlı, daha güzel sonuçlar verir.
DMSO’nun piyasada sentetik ucuz türevleri mevcuttur.Bu tarz ucuz,basit ürünlerden uzak durmanızda fayda vardır.
Tüm kanser,kronik ve normal hastalıkların destek gıda ürünleriyle tedavilerinde
doğru ürün ve sürücüleri ile etkin ve yeterli miktarda ve yeterli süre ve doğru kullanılmasının
iyileşme sürecini kısalttığı daha güzel ve kalıcı sonuçlar verdiği görülmüştür.
[email protected]
akciger tansıyonu ve sag kalp buyumesı koah dıyabet tanılı esıme uygulamak ıstıyorum ama endıselerımde var….nasıl yardımcı olabılırsınız saygılar
DMSO temini ve uygulaması için lütfen arayınız.
0539 283 83 73
Murat
İstanbul