Reflü Tedavisi. Reflü Nedir? >Mide içeriğinin yemek borusuna kaçması olan reflü sık rastlanan bir hastalıktır. Reflünün kökeninde, yemek borusunun uzun süre ve fazla miktarda mide asidik içeriğiyle temasta olması yatar. Reflüde görülen en önemli şikayetler mideden göğüs kemiği boyunca yayılan yanma, ağrı ve ağıza acı-ekşi su gelmesidir. Reflü önlenmediği takdirde yemek borusuna geri dönen bu asidik içerik, yemek borusunda hasara sebebiyet verir.
Haftada iki-üç defa veya daha sık mide yanması yada benzer bulgular varsa bu durum reflünün bir göstergesi olabilir. Yine göğüs kemiğinin altında bir ağrı, dilinizin arkasında acı bir tat, ağza acı mide sıvısı gelmesi, gece öksürükleri, ses kısıklığı gibi belirtiler görülebilir.
Reflü çoğu kez kalp krizi, astım, kronik öksürük, zatürree, larenjit, farenjit ve gastrit gibi hastalıklarla karıştırılabilir.
Eğer reflü mide fıtığıyla ilişkili ise mide, yemek sonrası yukarı doğru itileceğinden kalbe baskı yapar ve hasta kalbinde bir proplem olduğunu sanır. Reflünün ses tellerinde neden olduğu tahribat nodüle yol açar ve bu da kulak-burun hastalıklarıyla karıştırılmasına sebep olabilir.
Reflü Nedenleri
•Reflünün sebebi, mide içeriğinin yemek borusuna geçmesini önleyen kapak gibi büzücü kasın bozukluğudur. Yemek borusu ile mide arasında bir kapak görevi gören bu büzücü kasın fazla gevşemesi sonucu mide asidinin ve sindirim enzimlerinin yemek borusuna geri kaçmasıyla yemek borusu tahriş olur.
•Genç veya orta yaşlı bir insan yemeklerden sonra ya da yattığında veya öne eğildiği zaman yedikleri ağzına geliyorsa, bunun nedeni reflüdür.
•Reflü hastalığında görülen en belirgin yakınmalar yenilenlerin ağıza gelmesi, göğüs kemiğinin alt kısmında meydana gelen yanma veya ağrıdır. Bu ağrı bazen kalp kriziyle karıştırılabiliyor. Zira ciddi bir reflü atağının ağrısı aynen kalp krizi ağrısı gibi boyuna, sırta ve kollara vurabilir.
•Midedeki asiditesi yüksek sıvının fazla miktarda ve uzun süreli olarak yemek borusuna kaçması buradaki mukozanın hasar görmesine yol açar. Midenin iç yapısı asidi tolore edebilecek bir yapıdadır. Ancak yemek borusu mide gibi aside dayanıklı olmadığı için bu asitli sıvının aradaki kapak mekanizmasının bozulması nedeniyle yemek borusuna doğru kaçması orada ciddi bir tahribata yol açar. Asidin yemek borusunda neden olduğu kronik hasar Barrett denilen ve kansere dönüşme olasılığı olan bir hastalığa sebebiyet verebilir.
•Asidik sıvı ne kadar yukarı çıkarsa etkilediği yemek borusu alanı da o denli artar. Reflü bazı hastalarda çok yüksek noktalara ulaşır ve asidik sıvının akciğerlere kadar gitmesine sebep olarak akciğer hasarına yol açar.
Reflü Belirtisi
Reflüsü olan birçok insanda sık tekrarlayan ses kısıklıkları, seste kabalaşma ve çatallanma, ses yorgunluğu ve boğaz sorunları görülür. İleri derecede asit özellikte olan mide içeriğinin çok az miktarının ağza ve genize gelmesi ses tellerinde, etrafındaki dokularda tahribata yol açar.
Erişkinlerde görülen astımın sebebi çoğu zaman reflü olabilir. Bunun sebebi reflüsü olan birinin gece yattığında farkında olmadan ağzına ve oradan da akciğerine gelen çok az miktardaki asidin akciğerlerde yaptığı hasardır. Hava yollarına devamlı olarak kaçan çok az miktarda asit, hava yollarında spazmlara sebebiyet verir.
Reflünün astım benzeri yakınmalara neden olabilmesinin bir diğer sebebi de yutma borusu alt ucu ile hava yollarının ortak sinirlere sahip olmalarıdır. Bu durumda yutma borusu alt uç tahrişine bağlı uyarılan sinirler refleks bir mekanizma ile hava yollarında da spazmlara ve dolayısı ile astım bulgularına neden olabilir.
Reflü Tedavisi Nasıl Yapılır?
• Aljinik Asit İçeren İlaçlar; Aljenik ilaç tedavisiyle yemek borusu ilaç tarafından yüzeysel olarak sıvanır ve bu şekilde yukarı çıkan asidin sebep olduğu tahriş azaltılır.
• Proton Pompa İnhibitörü (PPI); Proton pompa baskılayıcı ilaçlar midenin asit salgılama düzeyini kontrol altına alır ve yukarı doğru çıkan mide asit miktarını azaltır. Eğer kapak yapısında mekanik bir bozukluk bulunuyorsa ilacın kullanım müddeti ve etkinliği hastalığın derecesine bağlı olarak değişir.
• Prokinetik İlaçlar; Bu ilaçlar yemek borusu hareketini düzenleyerek yukarı doğru çıkan sıvının yeniden aşağı doğru itilmesini kolaylaştırıcı etki sağlarlar. Ancak yan etkileri nedeniyle sadece tıbbi onay olması halinde kullanılması gereken ilaç türüdür.
• Stretta Yöntemi (Balonla Reflü Tedavisi) : Uygulama 30 dakika sürer ve hasta uyurken yapılır. Stretta ucunda 4 tane nikel iğneyle kaplı bir balondur. Hastanın yemek borusunun alt ucunda bu balon şişirilir ve belli pozisyonlarda 2 dakika kadar 5 watt radyo frekans dalgaları uygulanır. Bu şekilde yemek borusunun alt ucundaki kapakçıkta radyo frekans dalgalarının neden olduğu bir hasar meydana getirilir. Bu hasar ve yanık iyileşirken orayı reflü bakımından daha dayanıklı hale getirir. Yemek borusu alt ucundaki bu kapakçığın gevşeyerek reflüye yol açması önlenir.
• Laparoskopi; Laparoskopi karından yapılan ve karın kesilmeden 0.5 ve 1 cm’lik küçük noktalardan girilerek gerçekleştirilen bir uygulamadır. Hastaya özel bir düzenek oluşturularak yemek borusunun ileri doğru olan dalga hareketi ile besinler mide içine itilir ve geri kaçış engellenir.
• Endoskopik Reflü Tedavisi; Bu tedavi yeni ve ağızdan girilerek gerçekleştirilen ameliyatsız bir tedavi uygulamasıdır. Endoskopik olarak yapılan kontrolden sonra sorunlu bölgeye bu cihazla girilerek mide kapak mekanizmasındaki yapısal bozukluk onarılır.
• Esophyx Yöntemi; 2 cm’den büyük mide fıtığı olmayan kronik reflü hastalarında uygulanan bir yöntemdir. Ucunda kamera ve ışık kaynağı olan ince cihaz (Endoskop) aracılığıyla Esophyx direk görüş altında mideye kadar indirilir. Daha sonra aletin ucu yukarıya döndürülerek, reflüye neden olan kapak yetmezliğinin olduğu bölge görüntülenir. Gevşekliğin durumuna göre 12 ile 16 adet doku yaklaştırıcı dikişler tamamen otomatik hale getirilmiş Esophyx ile hızlı ve kolay bir biçimde gerçekleştirilir.
• Robotik Teknoloji; Bu yöntem sahip olduğu teknolojik üstünlük sebebiyle çok küçük alanlarda hatasız işlem yapabilme, gerçek yüksek çözünürlük altında üç boyutlu ve oniki kata kadar büyütülmüş görüntüyle ameliyat yapma
olanağına sahip.
Bu uygulama ile reflü ameliyatı göbekten tek bir giriş noktasından yapılır. Bu yöntemin ameliyat sonrası ağrıyı ve de hareket kısıtlılığını azalttığı belirtiliyor.
Reflü Diyeti
• Reflüsü olanlar yağ ve yağlı besinler, kahve, koyu çay, çikolata, nane, soğan gibi yiyecekleri azaltmalıdır.
• Kahve, çikolata, sarımsak, soğan, baharat, turşu gibi yiyecekler ve et suyu, salçalı yemekler, aşırı yağlı kızartmalar ve poğaça gibi besinler yemek borusundaki kapakçığı gevşetici etki gösterebilir.
• Mide gerilimini azaltmak amacıyla öğünler sık aralıklarla yapılmalıdır. Yemek aralarında daha az sıvı tüketilmeli, su ve diğer sıvılar aralarda içilmelidir.
• Mide asidinin uyarılmasını önlemek için karbonatlı içecekler, domates ve turunçgil tüketiminden kaçınılmalıdır.
• Kilosu fazla olanların normal bir kiloya inmeleri gerekir. Zira fazla kilolar, yemek borusu kapağı üzerindeki basıncı artırarak onun gevşemesine sebebiyet verir.
• Yemek yenildikten en az iki saat sonra yatılması gerekir.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
Midemde yanma göğğste sancı gibi belirtiler yok iki yıldır sabak 4-5 gibi uyandığımda ağzımın içi acı oluyor, dilimde sarı renk var.Tatlı alıp ytıyorum.Reflü dendi ama sebep buöudur.