Reflü Hastalığı Nedir ve Reflü Belirtileri Nelerdir? En sık görülen sindirim sistemi rahatsızlığı olan reflü kendini, tekrarlayan ses kısıklıkları, ses yorgunluğu ve boğaz proplemleriyle belli eder. Reflüye bağlı olarak görülen geniz-boğaz yakınmaları en çok sabah saatlerinde meydana gelir.

Yiyecekler ağızda çiğnenip tükürükle yumuşatıldıktan sonra yemek borusunun aracılığıyla mideye ulaşır. Mideye gelen yiyecekler mide özsuyu ve güçlü bir asit ile karışarak boza kıvamına gelir. Reflü bu içeriğin yemek borusuna geri kaçışı sonucu oluşur.

Reflünün günlük toplam süresi 24 saatin %4’lük bölümünü aşmıyorsa, bu durum fizyolojik olarak kabul edilir. Fakat  mide içeriğinin bu süreden daha uzun zaman yemek borusunda kalması durumu fizyolojik reflüden çıkar ve hastalık haline dönüşmüş kabul edilir.

Reflü Nedenleri – Reflü Neden Olur?

Yemek borusunun alt ucundaki sifinkter adı verilen halka biçimindeki kasların kasılması sayesinde midedeki sıvı ve yiyeceklerin yemek borusuna geçmesi önlenir. Reflü normal kişilerde de kısa süreli olarak meydana gelir. Midefıtığı, şişmanlık, gebelik, sık kusmalar gibi nedenler bu sifinkterin gevşemesini, mide asidi ve yiyeceklerin yemek borusuna kaçmasını kolaylaştırır. Mide asidik içeriğinin yemek borusuyla uzun süreli temas etmesi burada hasara neden olur ve yanma hissi oluşur.

Reflü, mide içeriğinin istem dışı yutma borusunun içine doğru, bazen de gırtlağa kaçması durumudur. Nadirende olsa mide içeriği akciğere de kaçabilir. Ağıza acı su gelmesi ve göğüs arkasında yanma olması en çok görülen yakınmalardır.

Reflü hastalarının yarısında endoskopi normal çıkar. Sorun olmasına rağmen hastalık gizlenir. Bu tip vakaların teşhisi ve tedavisi zordur. Endoskopisinde hasar görünen hastalar verilen ilaçlardan faydalanırken endoskopisi normal olan reflü hastalarında ise tedavi bazen yanıtsız kalır.

Bazı reflü hastalarında kanser öncesi işaret olan, displazi gelişirse ve bu yüksek dereceli ise ameliyat gündeme gelir.

Reflünün Belirtileri

Reflünün en çok görülen belirtisi mide içeriğinin ya da yenilenlerin istem dışı olarak ağıza doğru geri gelmesi ve buna bağlı olarak göğüs kemiğinin arkasında yanma hissedilmesidir. Bu durum bazen yanma biçiminde olmayıp ağrı olarak da hissedilebilir. Bu ağrı zaman zaman kalp kriziyle de karıştırılabiliyor.

Reflü rahatsızlığı birçok insanda sık tekrarlayan ses kısıklıkları, seste çatallanma, ses yorgunluğu ve boğaz sorunları biçiminde kendini belli eder. Bunun sebebi ileri derecede asit özellikte olan mide içeriğinin ses tellerinde ve etrafındaki dokularda tahribat meydana getirmesidir.

Reflü hastalarında yaygın olarak görülen göğüs ağrısı bazen o kadar şiddetlidir ki kalp ağrısıyla bile karıştırılabilir.

Erişkinlerde görülen astım rahatsızlığının sebebi çoğu zaman reflüdür. Ataklar biçiminde gelen öksürük krizleri, hırıltılı solunumla karakterli astım tablosunun altında reflü olabilir. Gece uyunulduğunda mide içeriği reflüsü olan birinin ağzına oradan da akciğerlerine kaçabilir. Hava yollarına devamlı kaçan çok az miktardaki asit, hava yollarında spazmlara sebep olur. Bu durumda da  klasik astım bulguları meydana gelebilir.

Reflü ağız kokusuna da neden olabilir. Yutma borusuyla mide bileşkesindeki kapanma mekanizmasında bozukluğa neden olan mide boşalma güçlüğü, mide fıtığı ve reflü  gibi sebepler nadiren de olsa ağız kokusuna sebep olabilir.

Reflünün uzun zaman devam etmesi önemli sorunlara neden olabilir. Yutma borusundaki devamlı tahriş yutma güçlüğüne yol açabilir. Daha sonra  yutma borusu kısalabilir ve alt ucunda darlık oluşabilir. Bu da  katı besinlerin yutulamaz hale gelmesine neden olur.

Devamlı tahriş altında kalan yutma borusunun alt ucunda kanser gelişimi reflünün en ciddi tehlikesidir. Uzun zamandan beri  reflü hastası olan kişide yutma borusunun alt ucunda barrett olarak tanımlanan bir yara gelişmişse bu kişide yutma borusu alt uç kanseri olasılığı 100 kat artar.

Reflü Olan Ne Yememeli?

• Portakal suyu, greyfurt suyu, kola, kahve, sarmısak, soğan, baklava, pizza, kızartılmış yiyecekler, yağlı kremalar, yağlı peynirler reflüde yenmemesi gereken yiyecekler arasındadır.

• Kuruyemişler, çikolata, mentol ve alkollü içecekler alt yemek borusu kapakçığını olumsuz olarak etkiler.

• Baharatlı besinler, soğan, sarmısak, portakal suyu ve kahve yemek borusu duyu sinirlerini doğrudan etkileyerek reflüye yol açar.

• Ayrıca aspirin gibi mideye dokunan ilaçların kullanımında dikkatli olunması gerekir.

Reflü Nasıl Teşhis Edilir?

Endoskopi uygulamasıyla, ucunda kamera bulunan plastik bir hortumla hastanın ağzından girilir ve bu hortumun ucundaki kamerayla hastanın yemek borusu, midesi ve 12 parmak bağırsağı görüntülenir.

Manometre reflünün derecesini tespit etmek için uygulanan bir diğer yöntemdir. Yemek borusu ile ucundaki kapağın basıncını ölçen Manometre, aynı zamanda kapağın gevşekliğinin derecesini tespit etmekte de etkili olmaktadır.

PH metre monitorizasyonu; PH metre adı verilen bir aletle, yemek borusuna kaçan asit, 24 saat müddetince monitörize edilerek bir kayıt cihazına aktarılır. Bu şekilde günün hangi saat ve aktivitesinin reflüye sebep olduğu ve ne kadar sürdüğü saptanır.

Reflü İlaçları

Yemek borusunu koruyan ve mide asiditesini bastıran antiasitler, midenin asit üretimini kontrol altına alan proton pompası baskılayıcıları, asidin yemek borusundan mideye aşağı doğru geçişini kolaylaştıran Prokinetik ilaçlar reflü tedavisinde kullanılan ilaçlar arasındadır.

Reflü Ameliyatı

8-12 haftalık ilaç tedavisi sonrasında hala yakınmaları olan veya şikayetleri nüks eden hastalar, devamlı ilaç kullanmak istemeyen kişiler ve de erken dönem Barretli hastalar için ameliyat sözkonusu olur.