Horlama Nedenleri Nelerdir? Uyku Bozuklukları ve Uyku Apnesi Nedir? Horlama, daha çok erkeklerde ve kilolu insanlarda görülsede; herkesin başına gelebilecek sıradan bir durumdur. Yaşla birlikte artma eğilimi vardır.
Horlama 40 yaşın üstündeki erkeklerde %20-40 oranında görülüyor. Kadınlar daha az horlamakla birlikte menopoz döneminden sonra horlamalarda bir artış olmaktadır.
Sleep dergisinde yayılanan bir araştırma sonucuna göre gürültülü horlayan kişilerde kalp krizi riski %34, felç riski ise %67 daha fazla olmaktadır.
Horlamanın Nedenleri Nelerdir?
• Horlamanın şiddeti damağın yapısı, ağız boşluğu ve boğazın anatomisiyle ilişkilidir. Kilo fazlalığı üst hava yollarının yapısını bozar, damak ve küçük dil sarkar, genişler. Bu da horlamanın artmasına yol açar.
• Bazı insanlar, eğer sinüslerinde iltihap varsa, sadece alerji mevsimlerinde horlar. Septum deviyasyonu gibi burundaki deformasyonlar (burun deliklerini birbirinden ayıran duvardaki yapısal değişiklik) ya da burunda oluşan polipler bu tıkanıklığa sebep olabilir.
• Bazen horlama ve solunum durmaları uyku pozisyonundan da kaynaklanabilmektedir. Bu kişilerde horlama ve solunum durmaları yalnızca sırt üstü yatarken görülmektedir.
Sırtüstü yatıldığında, dil genize doğru düşerek hava yolunu tıkayabilir. Yan yatarak uyuyorsanız, başınız ve omuzlarınız yana eğimliyse horlama daha az olur. Bu şekilde dil boğazın gerisini tıkamaz ve nefes almayı engellemez.
• Boğaz ve dil kasları bazen çok gevşek olabilir, böylelikle çökerek geriye düşüp hava yolunda tıkanıklığı oluştururlar. Bu, derin uyku, alkol tüketimi ya da uyku ilaçları kullanımının sonucu olabilir. Doğal yaşlanma da bu kasların gevşemesine yol açmaktadır.
• Kilolu olmak, cüsseli boğaz dokusuna sebep olabilir. Büyük bademcikli ya da adenoidli çocuklar da bazen horlayabilirler.
• Uzun ve yumuşak bir damak ya da uzun bir küçük dil, burundan boğaza açılan yolu daraltabilir. Bu yapılarda olan bir titreşim ve çarpışma, hava yolunda tıkanıklığa ve horlamaya neden olur.
• Aşırı yorgunluk, alkol, uyku ilacı horlamayı artırır.
• Uyumadan bir kaç saat önce ağır yemek ve alkol alımından kaçınılması gerekir.
• Horlama sorunu olan kişiler uyumadan önce antihistaminik, sakinleştirici ve uyku ilaçları almaması gerekir. Uyku ilaçları da alkol gibi solunum merkezini baskı altına alır ve apnelerin uzamasına yol açar.
Uyku Apnesi Nedir ?
Uyku esnasında solunumun kısa süreli durması ve kandaki oksijen oranının belirli seviyelerin altına düşmesiyle kendini gösteren bir sorundur. Polisomnografi incelemesiyle uyku apnesinin kesin teşhisi ve şiddeti belirlenir.
Uyku apnesi düzensiz kalp atışları, kalp krizi riskinin artması ve kalp büyümesi gibi proplemleri de beraberinde getirir. Uyku apnesi olan kişilerin, gece uykularında nefes alıp vermeleri aniden kesilir, bir müddet sonra da gürültülü bir horlamayla yeniden nefes almaya başlarlar. Uyku apnesi ani gece ölümlerinin de sebebidir.
Uykuda solunum durması rahatsızlığı olan kişiler gece düzenli nefes alamazlar ve bu yüzden dokulara yeterli oksijen taşınmaz. Ertesi gün yorgun olurlar, uykululuk sebebiyle iş hayatlarında sorunlar yaşayabilirler. Apne, ilerleyen yaşlarda hipertansiyon, kalp yetmezliği ve felç gibi rahatsızlıklara yol açabilmektedir.
Uykuda hava akımının on saniye süreyle duraklaması, kandaki oksijen miktarının azalmasına ve kalp ritm bozukluğu gibi sistemik sorunlara bağlı olarak önemli sonuçlar doğurur.
Uyku apnesinin olmadığı horlama, önemli bir sorun değildir ve sadece horlayan kişinin çevresindekileri rahatsız eden bir durumdur. Fakat apnenin mevcudiyeti önemsenmelidir.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.