Karaciğere Ne İyi Gelir? Schisandra chinensis, Magnoliaceae familyasından gelir. Çin ve Japonya’ya ait, sarmaşık, odunsu asma türüdür. Meyvesi, tatlı, tuzlu, acı ve ekşi tatlarına birarada sahiptir. Bu da Çinlilerin beş tatlı meyve anlamına gelen “wu wei zi” adını neden taktıklarını açıklar. Schisandranın aktivitesine, çeşitli lignanların sebep olduğuna inanılmaktadır. Çin imparatorları binlerce yıldır, stres ve yorgunluk giderici özellikleri yüzünden Schizandra’yı anti-aging tonik olarak kullanmışlardır.
Schizandra çileği, doğal olarak vücutta ve belirli bitkilerde bulunan lignanlara sahiptir. Lignanlar, böbrek faaliyetlerine yardım ederler ve anti-kanser özellikliklere sahiptirler. Schisandra chinensis en az 30 farklı lignana sahiptir. Bazen fito-ostrojen olarak da tanımlanan Lignanlar, karaciğer koruyucuları ve hasarlı karaciğer dokularını yenileyen maddeler olarak tanınır. Ek olarak, lignanlar, enflamasyonu körükleyen trombosit aktive edici faktörlerle etkileşime girerler.
Schizandra, geleneksel kullanım ve bilimsel çalışmaların incelemelerine göre; çalışma kapasitesi, egzersiz kapasitesi, zihinsel kapasite, karanlığa ve diğer çevresel strese adapte olmayı arttıran adaptojenik ve tonik olarak kabul edilir. Hayvan ve insan çalışmaları da bunu kanıtlamıştır.
Schisandra chinensis, yorgunlukla savaşan cinsel bir tonik olarak, binlerce yıldır; yaşamı uzatmak, yaşlanma sürecini geciktirmek, enerjiyi yükselmek için geleneksel anlamda kullanılmaktadır. Aynı zamanda oldukça önemli ölçüde koruyucu antioksidan ve anti-enflamatuar aktiviteye sahiptir. Böylece vücuttaki sağlıklı hücrelerin korunmasında yardımcı olur.
Schisandra yorgunluğu giderir, dayanıklılığı arttırır ve çalışma performansını yükseltir, Atletler gibi yüksek düzeylerde enerjiye ihtiyacı olan kimselere tavsiye edilmektedir. Gelişmiş atletik performansla ilgili klinik deneylerde %3.4 oranında schizandrin içeren standartize ekstre günde, 91 mg dozu ile kullanılmıştır.
Laboratuar çalışmaları schzandra’nın iş performansını yükselttiğini, gücü oluşturduğunu ve yorgunluğun giderilmesine yardımcı olduğunu onaylamaktadır. Aynı zamanda hafif bir sakinleştirici olarak da kullanılmaktadır. Dahili olarak çileklerini kullanmak vücudun daha fazla yararlanmasına sebep olur.
Schisandra chinensis aynı zamanda birinci sınıf bir karaciğer koruyucusudur. Çalışmaların da ortaya koyduğu gibi, hepatit tedavisinde etkilidir. Hepatit tedavisinde kullanılan bir ilaç, Schizadrin C’den türetilmiştir.
Çin’de uygulanan özel bir çalışmada, kronik hepatit tedavisi için, schisandra’nın da dahil olduğu 4 farklı bitkiyi içeren bir formül geliştirilmiş ve 34 hastanın 33’ünü tedavi ederek %97’lik bir başarı oranına sahip olmuştur. Karaciğer üzerindeki bu yararlı etki, hepatit ve karaciğer kanseri tedavisinde kısmen, schisandra’nın içeriğinde bulunan – özellikle tohumlarında – lignanların, kimyasal ve viral tedavideki etkinliğinden kaynaklanmaktadır.
1970’li yıllarda, Çin’de, viral enfeksiyona ya da kimyasal maddelere maruz kalmaktan kaynaklanan hepatitli hastalar üzerindeki deneylerde; schizandra içeriklerinin, özellikle karaciğerde bulunan ve tahribat yüzünden kan dolaşımına karışan enzim olan yükselmiş serum glutamik-piruvik transaminaz (SGPT) düzeylerini düşürdüğü görülmüştür.
Schisandra’nın kronik hepatit hastalarında, yükselmiş SGPT düzeyini düşürücü etkisi insan çalışmalarında tespit edilmiştir. Çin’de uygulanan bir klinik çalışmada, hepatitin çeşitli türlerinden muzdarip 5000 kişiye schizandra verilmiştir ve çalışma, %75 vakanın normale dönmesiyle sonuçlanmıştır.
Schizandra’nın insan vücudunun g-interferon üretmesine neden olduğu saptanmıştır. İçeriğinde, shizandrin, schizandrol, uçucu yağ, chamigrenal, malik asit, sitrik asit, tartarik asit, C Vitamin vb. bulunmaktadır. Schizandra ekstresinin, Panax Ginseng, Astragalus ve Ganoderma ile benzer özellikler göstererek; insanlarda non-spesifik dayanıklılığa sebep olduğu görülmüştür.
Yan Etkileri Neler?
Schizandra gastroözafegeal refleks hastalığı, epilepsi, peptik ülser ve yüksek beyin basıncı olan kişiler tarafından kullanılmamalıdır.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
