Kekik hakkında yapılan araştırmalar kekiğin antimikrobiyal etkinliğe sahip olduğunu göstermektedir. Eski dönemlerden itibaren en çok salgın hastalıklara karşı kullanılan kekiğin bugünde birçok farklı özelliği ve etkinliği yapılan araştırmalar sonunda ortaya çıkmaktadır.
Kekik latince Thymus Vulgaris olarak bilinir. Ülkemizde yetişen kekik türleri arasında Origanum, Thymus, Thymbra, Saturaje, Sideritis ve Salvia gibi çeşitler bulunmaktadır. Kekik yetiştiriciliği ülkemizde önemli yer tutmaktadır.
Elliden fazla kekik çeşidi olmakla birlikte bunların 21 tanesi sadece ülkemizde yetişmektedir. Ülkemizde yetiştiği bölgeye göre izmir kekik, beyaz kekik, kara kekik, sivri kekik ve dağ kekik diye adlandırılan kekik çeşitleri vardır
Kekik üretimi bakmından dünyada ciddi bir konumu olan Türkiye Dünya kekik ticareti nin %7o ini elinde bulundurmaktadır. Bitkiler arasında en fazla ihraç edilen şifalı bitki kekik tir. ABD, Avrupa, Kanada, Avustralya gibi ülkelere kekik ihracatı yapılmaktadır. Kekik gibi kekik yağı da ihraç edilmektedir. (Ancak bazı firmalar kekik bitkisine zeytin yaprağı, cistus ve sumak karıştırmaktadırlar)
Kekik gıda ürünlerinin saklanmasında da kullanılabilecek özelliktedir. Kekiğin içindeki maddeler gıdalardaki bozulmayı önlemektedir. Normalde besinlerin bozulmasını önlemek için kimyasal maddeler kullanılmasına rağmen bu maddeler sağlığımız için olumsuz etkiler taşır. Kekik otu içerdiği maddelerle besinlerin bozulmasını doğal bir şekilde önlediği için kimyasal katkı maddelerinin taşıdığı proplemlerden de sağlığımızı korumuş olur.
Kekik bitkisinin kendine özgü kokusu içeriğinde bulunan timol ve karkavol dan ileri gelir. Doğal antibiyotik niteliğine sahip timol bazı tıbbi ilaçların içeriğinde de yer almaktadır.
Taze veya kurutulmuş bitkiden ayrılan yaprak ve çiçekler ve bunlardan hazırlanan etkili dozda preparatlar kullanılır.
Farklı kekik türleri arasında “oregano” en fazla kullanılanıdır. Avrupa Farmakopesinde kekiğin kaliteli sayılması için asgari %2,5 uçucu yağ içermesi kriteri var.
Kekiğin Faydaları
•Kekik bitkisinin tıbbi önemi içeriğindeki timol ve karvakrol adlı aktif maddelerden kaynaklanır. Bunların dışında ursolik asit ve rosmarinik asitte önemli işlevlere sahiptirler.
•Kekiğin başlıca bileşeni olan uçucu yağı thymol ve sağlığı destekleyen etkileri oldukça iyi belgelenmiştir. Fareler üzerindeki yaşlanmayla ilgili yapılan deneylerde, hücre zarı ve diğer hücre yapılarında bulunan sağlıklı yağları korudukları ve oranlarını büyük ölçüde arttırdığı gözlemlenmiştir.
•”Planta Medica“da 2010 yılında yayınlanan çalışmada, kekiğin esansiyel yağı test edildi ve laboratuar ortamında bir çok değişik mantar mikro organizmalarını hızla yok ettiği görüldü. University Institute of Medical Mycology Tokyo, Japan’da 2001 yılındaki çalışma sonuçlarına göre; 14 esansiyel yağ arasında kekik, hastalık sebebi mikropları temizleme yeteneğine en çok sahip olan yağdır.
•US Dept of Agriculture’daki bir çalışma, kekik esansiyel yağı salmonella ve E. Coli karşısında, antimikrobik özellikler sergilediğini göstermiştir. Science Daily’de yayınlanan bir makale, kekik yağının Staphylococcus bakterisini öldürmeye muktedir olduğunu belirtmiştir. Mikrop öldürme yetisinde, reçeteli antibiyotikler olan streptomicin, penisilin ve vancomisin ile eşit derecede etkilidir.
•2009 yılında, İspanya, Food Sciences Department of the University of Jaen’deki araştırmacılar, listeria bakterisini öldüren antibakteriyel besin katkısı olan Enterosin AS-48’in etkinliğini geliştirmek için esansiyel yağ kullanımındaki bulgularını, the journal Food and Chemical Toxicology’de yayınladılar.
•The International Journal of Essential Oil Therapeutics’de yer alan yeni bir çalışma, kekik yağının, nasıl tıp dünyasının aradığı çözüm olabileceğini göstermiştir. University of Brighton, East Sussex’den bir araştırma ekibi, kekik yağının ekili stafilokoklar üzerindeki muazzam etkisini test etmişti. Hedefleri, bu dirençli bakterinin bulaşmış olduğu gerçek hastalar üzerindeki yararlılığını belirlemek ve uzun dönem tedavi seçenekleri geliştirmekti. MRSA tedavisinde esansiyel yağların başarı sırrı, belki de hiçbir yağın tam olarak aynı olmamasıdır.Bitki kimyasındaki küçük farkların, bakterilerde adaptasyon güçlüğü oluşturduğuna inanılmaktadır. Geranium, çay ağacı yağı gibi diğer botanik yağların da bu bakteri ile savaşmakta başarılı olabileceği düşünülmektedir.
•Çukurova Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Mikrobiyoloji Laboratuvarı araştırmacılarınca yapılan çalışmalarda kekik yağının, hastanelerde ölüme sebebiyet veren bakterileri yok edebildiği tespit edilmiştir. Origanum Onites türü kekikten elde edilen yağda bakterileri öldürücü özellikte %67 oranında Carvacrol ile %8.96 oranında P-Cymene’ maddesi saptanmıştır. Origanum Onites türü kekikten elde edilen aromatik yağın, Klebsiella pneumoniae ATCC700603 ve boğaz enfeksiyonuna yol açan Staphylococcus aureus ATCC29213 adlı bakterilerinin üremesine karşı antimikrobiyal özelliğinin olduğu anlaşılmıştır.
•Addis Ababa Üniversitesi araştırmacıları, egzema benzeri lezyonlarda %3 kekik uçucu yağı içeren antifungal kreminin etkilerini araştıran bir çalışma gerçekleştirdi. Kekik yağı içeren kremi kullananların %66.5’nun plasebo grubunun yüzde 28,5’ine karşılık tamamen düzeldiği tesbit edildi.
•Journal of Lipid Research‘de yayınlanan bir çalışmada araştırmacılar kekikteki karvakrol adlı maddenin inflamatuar COX-2 enzimini baskıladığını tesbit etmişlerdir. Kekik yağının COX-2 düzeyini yaklaşık olarak %75 oranında azalttığı görülmüştür. Karvakrolu saf olarak testlerinde kullandıklarında ise, COX-2 düzeyler %80’in üzeri oranda azalmıştır.
•2010’da International Journal of Phytotheraphy‘da yayınlanan araştırmaya göre kekikteki karvakrol maddesinin metastaz yapmış meme kanseri hücreleri üzerinde kanserli hücrelerin intihar etmesi anlamına gelen apoptosis sürecini başlattığı saptanmıştır. Almanya’da yapılan ve Anticanser Research dergisinin ocak 2011 sayısında yer alan hücre deneyi çalışma sonucuna göre, kekikte bulunan aktif madde kanser hücrelerinin hücre büyümesini yavaşlatmıştır.
Kekik çayının sindirim sistemine olumlu etkileri vardır. Sindirimi kolaylaştırır, mide sorunlarına iyi gelir, iştah açar. Adet kanamalarını dengeler ve kramplı adet ağrılarında rahatlatıcı etki sağlar.
•German Central Institute for Pharmaceutical Research, Sinzig’deki araştırmacılara göre, kekikteki aktif bileşik olan thymol kronik ve akut bronşit tedavisinde etkin bir tedavi yöntemi olarak kabul edilmiştir. 2006’da “Phytotherapy Research”de yayınlanan bir çalışmaya göre, kekik ekstresi, kobayların akciğerindeki bronş pasajlarını genişletmek konusunda teofilin ile aynı yeteneğe sahiptir.
•Kekiğin güçlendirici, iltihap giderici, ağrı dindirici, balgam söktürücü, bağışıklığı destekleyici ve mikroorganizmaları öldürücü etkisi bulunur.Almanya Sağlık Bakanlığının bitkisel preparatların hazırlanması ve ruhsatlandırılmasından sorumlu E Komisyonu, kekikotunun balgamlı öksürük ve boğmacada kullanılabileceğini belirtmiştir.
Kekik Nasıl Kullanılır?
Kekik Çayı : Yarım tatlı kaşığı kurutulup ince kıyılmış haldeki kekik bir bardak sıcak suyla haşlanır . Üstü kapatılır ve 10 dk demlendirilerek süzüldükten sonra sıcak olarak içilir. Günde 2 veya 3 bardak içilebilir. Kekik kesinlikle kaynatılmamalıdır. Aksi takdirde içindeki en önemli etken madde olan Thymolun kaybı meydana gelir. Yeni mahsül ve dalında kurutulmuş demet biçiminde olanlar alınmalıdır. Renginin canlı, kokusunun keskin olmasına dikkat edilmelidir.
Kekik Yağı: Kekik esasnsiyel yağının, bir kez değil iki kez damıtılması gerekir. İkinci damıtmada, cilt tahrişine sebep olabilecek bileşiklerden saflaştırılır. Kekik yağı aynı zamanda mükemmel bir vitamin ve mineral kaynağıdır. A, C, ve E kompleks vitaminleri, çinko, magnezyum, demir, kalsiyum, potasyum, bakır, manganez ve niyasin deposudur.
Kekikten çıkarılan esansiyel yağ, baz yağlarla birlikte kullanılabilir. İki damla kekik yağı, 4 yemek kaşığı (50 ml) baz yağ ile karıştırılıp, kan dolaşımını güçlendirmek ve eklemleri ısıtmak amacıyla vücuda masaj yapılır. Suya karıştırılırsa, buhur etkisi yapar. Kekik yağı katılmış sıcak suyun buhurunu solumak, kapanmış solunum yollarının açılmasına yardımcı olur.
Kekik Yağı Nasıl Kullanılmalıdır?
Güvenli olup olmadığını bilnmediği için kekik yağı içilmemelidir. Haricen kullanılmalıdır.
Almanya’da yaşayan Türk dr. Alper Öktem kekik yağını krem haline getirerek bunun diyabetik ayak sendromu rahatsızlığında ayak bakımı için kullanılabileceğini belirtmiştir. Kekik yağı kreminin ayak sorunları yaşayan kişiler de yaraların ve iltihapların tedavisinde önemli faydalar sağladığı belirtilmiştir. Yine yapılan araştırmalarda kekik yağı kreminin hastane enfeksiyonlarının nedeni olan stafilokok mikrobuna yönelik de etkinliği saptanmıştır.
Kekik Suyu Nedir?
Damıtma işlemi sırasında yağın altında biriken damıtık su olan kekik suyu, günümüzde yaygın bir kullanım alanına sahiptir. Origanum türlerinin çiçekli dallarından su buharı destilasyonu ile elde edilir.
Kekik Suyu Nasıl Kullanılır?
Bir çay bardağının dörtte birini dolduracak kadar kekik suyu konulur ve geri kalan kısım içinde su ya da meyve suyu eklenerek içilir
Kekik Zararları Var mıdır?
Kekik yağının içilmesi baş dönmesi, kusma, sarsıntı, koma, kalp ve solunun durmasına neden olabileceğinden, sadece haricen kullanılır. Kekik yağı zehir sayılabilecek bileşenler taşıdığından hekim kontrolü olmadan asla kullanılmamalıdır. Zehirli bitkisel yağları kendi kendine kullanmak kesinlikle yasaktır. Kekik yağında bulunan thymolun kullanımı, başağrısı, bulantı, başdönmesi, kusma, ve kaslarda halsizlik gibi yan etkilerle sonuçlanabilir. Ayrıca, bu uçucu yağ, kalp aktivitelerini baskılayabilir, solunumu yavaşlatıp beden ısısını yükseltebilir.
•Hamile kadınlar kekik ve kekik yağı kullanmamalıdır.
•Ballıbabagiller ve nane ailesinin bitkilerine alerjisi olanlar kullanmamalıdır.
•Antiplatelet, Antikoagülan ilaçlar, anti-tiroid ilaç alanlar doktora danışmadan kullanmamalıdır.
• Kekik, bir miktar okzalat içerir. Okzalat içeren böbrek taşı olanların kekik kullanımında dikkatli olmaları önerilir.
•Fazla oranda ve sürekli kullanımı thymol ve carvacrolün ciddi karaciğer hasarı ya da tiroid fonksiyon bozukluğu olan kişilerde olumsuzluğa yol açabileceği için bu tür durumlarda dikkatli kullanılmalıdır.
•Origani vulgaris herba (yalancı kekikotu) etkisiz olduğu için tedavide kullanılmamalıdır.
•Origanum majorana (mercanköşk) ise sağlık için risk taşıdığından dolayı kullanılmamalıdır.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
Ladies and gentelmen !! Kekik hergun icilmez!! Karacigere ciddi zarar verirsiniz!! Gunde eger iyi kekikse 1 fincandan fazla icmeyin!! 4 gun ustuste icerseniz en az 3 gun ara verin!! Oyle her kekigi de kullanmayin! Biraz secici olun!! Saglicakla kalin
Arkadaşlar benim yıldır kekiğe karşı değişik bir bağımlılığım oldu çok fazla kekik alıyorum.kaşık kaşık kekik yiyorum arkasından su içiyorum bazen 2 günde 1 paket kekik bitiriyordum şimdi biraz daha azalttım faydası çok biliyorum ama ben çok tükettiğim için çok fazla zararı olur mu?sağlıklı bir insanım hiçbir sağlık problemim yok yine de korkuyorum hatta bazen dilim tahriş oluyor ara veriyorum sonra dayanamıyorum yine başlıyorum
2004 te anında bıraktığım sigarayı 1.5 senedir tekrar başladım. tesadüf 1 hafta önce yemeğime aşırı miktarda yanlışlıkla yarım su bardağı kadar kekik döktüm nedense ikinci günde aynı oldu ve ben 3.cü gün sigara içmek istemediğimi fark ettim artık 1 kaç gündür kekiği fazla yiyorum ve hamdolsun kesinikle sigara isteğim kayboldu.. kurtuldum sanırım
KEKİK
Yıl 1980; basurdan şikayetçiyim. Dışarda fındık, nohut büyüklüğünde üç adet şişlik var, oturamıyrum. Hatta ayakta bile beni rahatsız ediyor. Yuvarlak kaslar kesilirse bir daha eski halini almaz demişlerdi, bunu bile bile doktora gittim. Cerrah olan doktor tek çozüm ameliyat dedi, olmadım. Bizler çocukken annem çay kaşığı kadar acı kekik suyu ile karın ağrılarımızı geçirirdi. Aklıma gedi birden. Basur da bağırsak sorunu değil miydi. Mutlaka yararı omalıydı. Karar verdim kekik uygulamaya. Bir hafta boyunca sabah kahvaltısıdan yarım saat önce ve yarım çay bardağı kadar o acı kekik suyundan içtim ve kekik çayı ile de kahvaltımı yaptım. Devamında üç hafta boyunca kekik çaylı kahvaltıya devam ettim. SONUÇ: Basurdan eser kalmadı ve 31 yıl oldu gelmedi desem olabilir. Bir iki hez belirdi ben de kekikle korkuttum, gitti. O kadar. Umarım bu harika bitkiden yararlanan çok olur.
bende ülseratif kolit rahatsizligi var yani kalin bagirsaklarda iltihaplanma var aca ba bu kekikk te bana iyi gelirmi