Günümüzde ekinezya bitkisiyle ilgili olarak çok sayıda araştırma yapılmaktadır. Ekinezyanın tıbbi olarak değerlendirilen kısmı kökleridir. Köklerdeki bazı bileşenlerin aynı zamanda az da olsa yaprak, gövde ve çiçekte de bulunduğunun yapılan çalışmalarda belirlenmiştir. Gerek deney hayvanları ve hücre kültürleri üzerinde ve gerekse insanlar üzerinde yapılan çalışmalar ekinezyanın soğuk algınlığı etkenlerine karşı vücudun bağışıklık sistemini desteklediğini göstermiştir. Araştırma sonuçlarında ekinezya’nın soğuk algınlığı, uçuk gibi virüsler üzerinde öldürücü etkisi olduğu saptanmıştır. Bu çalışmalarda, ekinezyanın bu virüsleri öldürdüğü, ayrıca virüslerin sebep olduğu iltihap etkenlerinin miktarını kontrol ederek boğaz ve akciğerlerdeki iltihabın neden olacağı hasarı engellediği tespit edilmiştir.
Bağışıklık Sistemi Neden Önemli?
Bağışıklık sistemi, vücudu hastalıklara karşı koruyan, patojen ve tümör hücrelerini tanıyıp onları yok eden işleyişlerin tümüdür. Bağışıklık sisteminin desteklenmesi ve güçlendirilmesi, hastalıklara karşı direnç kazanmak ve soğuk algınlığı, grip ve kanserden etkilenme olasılığını azaltmak için en önemli noktadır. Tekrarlayan veya kronik enfeksiyonlar sadece bağışıklık sisteminin zayıfladığı durumlarda ortaya çıkar. Zayıf bir bağışıklık sistemi enfeksiyona neden olur, enfeksiyon bağışıklık sisteminde hasara yol açar ve bu da vücut direncini daha da zayıflatır.
Ekinezya ve Bağışıklık Sistemi
Bitkinin, etken maddelerinin sinerjik etkisi sayesinde bağışıklık sistemini güçlendirerek enfeksiyon tedavilerine yardımcı olmaktadır. Bağışıklık sistemini uyaran en önemli maddeler ise; T-hücrelerinin üretimini ve diğer doğal öldürücü hücrelerin etkinliğini arttıran polisakkaritler’ dir. Buna ek olarak, polisakkaritlerin doku yenilenmesini hızlandırıcı ve iltihaplanmayı azalttıcı etkisi de bulunmaktadır. Yağda çözünebilen alkilamidler ve bir kafeik asit glikosidi olan echinacoside maddesi de savunma sisteminin güçlendirilmesinde rol oynamaktadır. İnsanlar ve hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalar; ekinezyanın akyuvarların sayısını yükselttiği, onların enfeksiyon bölgesine hareketlerini hızlandırdığı ve bu şekilde bakteri, virüs ve diğer yabancı mikroorganizmaların yok edilmesine yardımcı olduğunu göstermektedir. Ekinezya bitkisine en duyarlı hücreler; akyuvarlar, T-Lenfositler, doğal öldürücü hücreler ve makrofajlar’ dır. Makrofajlar; vücudun atık toplayıcıları olup, vücuda giren mikroorganizmaların dokulara yayılmasını engeller ve lenf sistemini korur. Doğal öldürücü hücreler ise kanserli ya da virüs enfeksiyonlu hücreleri yok etmekle görevlidir. Ekinezya, vücudun genel savunma sisteminde çok önemli bir yeri olan ve viral çoğalmayı önleyen bir madde olan interferon üretimini de uyarır. İnterferon, özellikle, doğal öldürücü hücreleri harekete geçirir, onları virüslü ya da tümörlü hücrelere bağlanıp parçalamaya teşvik eder. İnterferon virüslerin genetik yapısını bozan, çoğalıp yayılma yeteneklerini engelleyen enzimlerin salgılamasını tetikler.
Purdue Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nin emekli dekanı olan Dr. Varro Tyler, ekinezya’nın bağışıklık işlevini güçlendirerek enfeksiyonlarla savaştığını belirtmektedir. 1992’de Almanya’da yapılan iki araştırmada, ekinezya’nın nezle ve gribin daha hızlı iyileşmesine yardımcı olduğu ve onların şiddetini azalttığı sonucuna varılmıştır. Bitki, özellikle bağışıklık sistemi zayıflamış kişiler üzerinde iyi sonuçlar vermiştir. Münih Üniversitesi’nden Profesör Hildebert Wagner yönetimindeki bir Alman araştırma ekibinin 1994’de ekinezya ile ilgili yaptığı araştırmada, ekinezya’nın tek başına veya diğer bitkilerle birlikte bağışıklığı güçlendirici ve enfeksiyonla mücadele edici yararları açık bir biçimde ortaya konmuştur. Bir çalışmada 108 kişi üzerinde ekinezya’nın etkisi test edilmiştir. Sekiz hafta boyunca, grubun yarısı günde iki kere 4 mililitre Echinacea purpurea suyu alırken; diğer yarısı etkisiz bir madde almıştır. Sonuçta, ekinezya alanlarda nezleye yakalanma olasılığı %36 azalmıştır. Ayrıca onların nezleleri genelde hafif geçmiştir. Bitkiyi alanlarda orta ve şiddetli nezleler üçte bir oranında azalmıştır. Araştırmacılar, en sıkı standartlara tabi tuttuktan sonra, ekinezya’nın bağışıklığı güçlendirerek nezleyi önlediği ve süresini kısalttığı sonucuna varmışlardır. Ekinezya’dan en çok fayda sağlayanlar zayıf bağışıklık sisteminin işareti olarak, kanlarında enfeksiyona karşı savaşan T hücreleri düzeyi düşük olan insanlardı.
Almanya’da 180 kişi üzerinde yürütülen bir çalışmada, ekinezya grip sürecini ve üst solunum yollarında grip belirtilerini azaltmıştır. Günlük alınan 900 miligramın iyi ya da çok iyi sonuçlar verdiği, üç veya dört günde tüm grip belirtilerini çarpıcı bir biçimde azalttığı görülmüştür. Burun tıkanıklığı, aksırma, üşüme, halsizlik, boğaz ağrısı, baş ve kas ağrısı gibi belirtiler, Echinacea alanlarda %75 azalmıştır.Connecticut Üniversitesi’nde yapılan araştırmaya göre ekinezya kullanan kişilerin hastalığa yakalanma riski %58 oranında azalıyor ve hastalık süresi de 1.4 gün kısalıyor. Ayrıca bu kişiler yılda 2-4 kez yerine 1-2 kez hasta oluyor. Hastalık belirtileri çıktıktan sonra içenlerde ise hastalık süresi 5-7 günden 4-6 güne iniyor.Lancet Enfeksiyon Hastalıkları dergisinde yayınlanan araştırma sonuçlarına göre; ekinezya bağışıklık sistemini güçlendirip, soğuk algınlığını %86 oranında engellemekte ve hastalığın süresini de kısaltmaktadır. Uzmanlar, 14 farklı araştırmanın ardından ekinezyanın vücudu soğuk algınlığına karşı korumada etkili olduğu sonucuna varmışlardır. Araştırmacılara göre; ekinezya C vitaminiyle beraber kullanıldığında soğuk algınlığına yakalanma riskini %86 oranında azaltıyor. Tek başına kullanıldığında ise bu oran, %65 civarında olmaktadır.Ekinezya’nın, öncelikle bağışıklık işlevini aktivite ederek, ve ikincil olarak da, virüslere saldırarak enfeksiyonları önlediği belirtilmektedir. Münih Üniversitesi’nden Dr. Wagner’a göre, ekinezya, kemik iliğindeki ve lenfatik dokudaki sap hücreleri, enfeksiyonla savaşacak, T-lenfositleri de dahil olmak üzere, daha güçlü ve daha çok sayıda akyuvar üretmeye zorlayarak, bağışıklık işlevini güçlendirmektedir. Bir araştırmada, ekinezya, T-lenfositi faaliyetini, özellikle böyle bir işlevi güçlendirmek için tasarlanmış bir maddeden %20-30 daha fazla güçlendirmiştir. Bir başka araştırma ekinezya’nın bakteriyel enfeksiyonlara kıyasla, viral enfeksiyonlarla mücadelede daha başarılı olduğunu göstermiştir.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
Harika , zamanın da kullanıyordum !
Ülkemizde 12 bin endemik bitki türü olmasına karşın koskoca Avrupa da 9 bin endemik bitki türü var .
Fakat malesef bitki , bitki çayı ve türevlerine koca karı ilacıymış gibi bakılıyor Türkiye de .
Oysaki Avrupa vatandaşlarını kullanımına teşvik ediyor ve bizim adını bilmediğimiz ve Türkiye den Avrupa ya giden bitikileri Avrupalılar kullanıyorlar .
Mesela son senelerde İspanya zeytin yağı ve diğer zeytin türevlerinde rekor kırdı !
Yapılan açıklamada ; 4 € hibe edip karşılığında daha fazla tasarruf ediyoruz dedi !
Yani kardiyolojik alanda zeytinin bir çok faydası var .