Devil’s Claw Nedir? Şeytan pençesi adıyla da bilinen Devil’s claw (Harpagophytum procumbens), Güney Afrika’ya özgü, yapraklı, çok yıllık, susam familyasından gelen bitkidir. Kırmızı çiçeklere sahiptir ve kökü ilaç yapımında kullanılır. Şeytan pençesinin orta kökü yüksek konsantrasyonlarda, bitkinin temel aktif bileşiği olan harpagosid içerir.
Devil’s Claw ve Osteoartrit
Bitkinin kök ve yumruları tıbbi etkileri olan kimyasallar içerir. Harbagosid gibi kimyasallar, geleneksel anlamda, sırt ağrısı, artrit, mide yanması ve enflamasyon tedavilerinde kullanılmıştır. Klinik çalışmalarda herhangi bir yan etkisine rastlanmadığı için Ibuprofen ve Acetaminophen kullananlar için iyi bir alternatif olabileceği belirtilmiştir. Zira, bu ilaçların karaciğer ve mide sorunlarına yol açabilecek yan etkileri vardır.
Araştırmalar
University of Toronto’da araştırmacılar, osteoartrit ve bel ağrısı sorunu olan yetişkinlerde Devil’s claw ekstresi deneme çalışmalarını saptayabilmek için, çeşitli veri tabanları ve diğer kaynaklar üzerinde yaptıkları çalışmalarda akut, kronik, spesifik olmayan bel ağrısı tedavisinde, Devil’s claw kullanımı ile ilgili oldukça güçlü kanıtlar tespit etmişlerdir. The European Scientific Cooperative on Phytotherapy (ESCOP) osteoartrit ve sırt ağrıları için Devil’s claw’ı önermektedir. Bitki, Alman E Komisyonu tarafından da reçetesiz bir ilaç olarak onaylanmıştır; artrit, sırt, diz ve kalça ağrı tedavilerinde kullanılmaktadır. Journal of Ethnopharmacology’nda yer alan habere göre, Almanya’daki Devil’s claw, satışları 2001 yılında, yaklaşık 30 milyon Euro’dur ve reçetelerin %74’ü romatizma için yazılmıştır.
Devil’s claw’ın ana etken maddesi harpagosid, anti-enflamatuar ve antioksidan etkiler ürettiği düşünülen bir iridoid glukosid’dir. Hayvan çalışmalarında, başlıca harpagosid içeren sulu ekstrenin, önemli ölçüde doza-bağlı anti enflamatuar ve analjezik etkileri saptanmıştır. Devil’s claw’ın Celebrex gibi Cox-2 anti-enflamatuar ilaçlar ile aynı şekilde çalıştığı görülmüştür. Aynı zamanda, enflamasyonda rol alan bir başka molekül grubu olan lökotrienler de değişikliklere sebep olmaktadır.
Bazı kanıtlar, 16 haftalık bir tedaviden sonra, Devil’s claw’ın, kalça ve dizdeki osteoartrit ağrısı üzerinde, diacerhein gibi çalıştığına işaret etmektedir. Devil’s claw kullanmış bazı kişilerin ağrıyı iyileştirmek için NSAID dozlarını düşürebildikleri görülmüştür. Diz ve kalça osteoartritli 122 hastanın katıldığı 4 aylık bir çalışmada, Devil’s claw, önemli ağrı kesicilerden biri ile karşılaştırıldı. Devil’s claw alanlar, ağrı kesici kullananlar kadar etki hissettiler, daha az yan etki yaşadılar ve çalışma boyunca daha az ağrı kesiciye gereksinim duydular. 197 kişinin katıldığı daha geniş bir çalışmada kronik bel ağrısından muzdarip hastalar 1 ay boyunca, her gün Devil’s claw kullandılar ve plasebo kullananlara oranla daha az ağrı yaşadıklarını ve daha az ağrı kesiciye gereksinim duyduklarını rapor ettiler.
1999’da, sırt ağrısı olan 183 kişilik University of Heidelberg deneyi, Devil’s claw’ın, paracetamol ve non-steroidal anti-enflamatuar ilaçları kullanan kişilere, daha az yan etki ile yararlı olabileceğini göstermiştir. 2002 yılında, Phytomedicine, spesifik olmayan sırt ağrısı ya da diz ve kalça osteoartritli 227 kişinin Devil’s claw ile tedavi edildiği bir çalışmayı yayınladı. 8 hafta süren günlük 60 mg.lık dozdan sonra, %50-70 oranında katılımcı, ağrı, hareket ve esneklikte gelişmeler olduğunu bildirmiştir.
Almanya’da yürütülen bir çalışmada, Devil’s claw kullanımının, hafif-orta şiddetteki sırt, boyun, omuz kas gerginliği ve ağrısına yönelik etkisi araştırılmıştır. 4 haftalık çalışmada, 31 kişi günde iki kez 480 mg. Devil’s claw, 32 kişi de plasebo aldı. Çalışmanın sonunda, Devil’s claw alanlar, plasebo grubuna oranla, ağrıda ciddi oranlarda azalmalar hissetmişlerdir. Almanya’da yapılan diğer bir çalışmada, artrik kalça ve diz sorunu olan 75 hasta, 12 hafta süreyle Devil’s claw kullandılar. Sürenin bitiminde doktorlar, ağrıda %45, hareketlilik %35 ve eklem kıtlamasında %25.4 azalma gibi tipik klinik bulgularda süreklilik arzeden gelişme raporu verdiler.
The Open Pain Journal‘ın 2010 sayısındaki bir araştırma yazısı da, Devil’s claw’ın su bazlı ekstresinden alınmış 50 mg. harpagosidin, sırt ağrısını giderdiğini belirtmiştir. Rheumatology dergisinde yayınlanmış bir başka çalışma, Devil’s claw ekstresindeki harpagosid’den günde 60 mg, ile anti enflamatuar ilaç Vioxx’u, 6 hafta boyunca akut şiddetli bel ağrısı tanılı 79 hasta üzerinde karşılaştırdı. Ağrı kesme konusunda, Devil’s claw, Vioxx kadar etkiliydi. Eylül 2004’de, üretici firma gönüllü olarak Vioxx’u piyasadan çekti, çünkü uzun süreli kullanımı, kalp krizi ve felç riskinde artışa neden olabiliyordu.
Nasıl Kullanılır?
50-100 mg. harpagosid içeren standartize ekstrenin günde 1-3 kez kullanımı öneriliyor.
Yan Etkisi Var mı?
630 kişinin katıldığı 6 aylık bir çalışmada, nadiren hafif gastrointestinal rahatsızlığın dışında bir yan etkiye rastlanmamıştır. Mide iltihabı, ülser yada sindirim sorunu olanlara tavsiye edilmez. Hamilelik sırasında kullanmayınız çünkü rahim kasılmalarına sebep olma olasılılığı vardır. Alerjisi olan kişiler de Devil’s claw’a reaksiyon gösterebilirler.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.