Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir?

Kalp Krizi Belirtileri Nelerdir? Koroner arterler kalbi besleyen damarlardır. Kalp dakikada 60-80 defa bütün vücuda kan pompalar ve vücuda kan gönderirken kendisinin de kan alması, beslenmesi gerekir. Yıllar içerisinde vücutta yakılamayan kolesterol koroner arterlerde birikerek yağ tabakaları meydana getirir.

Bu yağ tabakaları zaman içerisinde sertleşerek damarların daralmasına neden olurlar. Tıkanma süreci sağlıksız beslenme, sigara kullanımı ve hareketsizlik gibi sebeplerle daha da hızlanır. Tüm bunların sonucu olarak damar çeperi giderek daralır ve son aşamada da tıkanır. Tıkanma olması kalbe giden kan akışının kesilmesine ve bu da kalp krizine yol açar.

Kalp krizi tam yerleşmeden birkaç gün öncesinde göğüs ağrılarıyla kendini gösterir. Ağrı göğsün arkasına yerleşir, mide,  sırt, çene, omuz ve kollara yayılıyorsa derhal bir doktora başvurmak gerekir.

Sıkışma ya da baskı hissi biçimindeki ağrılar aniden başlayıp göğsün ön duvarında boyna ve çeneye doğru yayılıyorsa veya omuz ve kolların iç kısmına vurabiliyorsa bunlar kalp krizinin belirtileri olabilir.

Kalp Krizi Nedenleri

Kalp krizi aniden oluşmaz. Yüksek kolesterol, yüksek kan basıncı ve sigara kullanımı gibi sebeplerle uzun bir dönem devam eden bir yaşam tarzının sonucudur.

Aile üyeleri arasında kalp krizi görülen kişilerde kalp krizi riski daha fazladır. Birinci derece yakınlar arasında erken yaşlarda kalp krizinin görülmesi genetik riskin daha fazla olduğunu gösterir.

Farklı ülkelerde yapılan araştırmalara göre insanların DNA yapısı kalp krizi riskinde en belirleyici unsurlar arasında yer almaktadır. Sigara kullanımı ve sağlıksız beslenme gibi damar sertliğini tetikleyen faktörlerin yanında genetik faktörlerin de kalp krizinde belirleyici olduğu tespit edilmiştir.

Kalp Krizinin Belirtileri

• Hastaların önemli bir kısmında kalp krizi, tam yerleşmeden birkaç gün önce hareketle ilişkili olmayan göğüs ağrılarıyla kendini belli eder. Diğer bir belirti şiddetli soğuk terlemenin olmasıdır. Ağrı ve soğuk terlemenin yanında bulantı ve kusma bir başka belirtidir. Ani başlayan nefes darlığı ve soğuk terlemeyle beraber kalp çarpıntısı da görülebilir.

• Kadınlarda görülen kalp krizi erkeklerdeki gibi göğüs ağrısıyla değil, daha çok nefes darlığı, bayılma, bulantı ve kusma gibi belirtilerle kendini gösteriyor.

• Göğsünde ağrı hisseden kalp hastaları bir bakıma şanslıdır. Çünkü ağrı sayesinde kalp uyarıda bulunur ve bu sayede doktora gidilerek gerekli önlemler alınabilir. Fakat hastaların %30 unda kalp önemli ölçüde sorunlu olmasına rağmen hiçbir belirti göstermez. Bu yüzden de önlem alınmaz ve hastalığın seviyesi en son aşamada ölümle kendini gösterir.

• Diyabet hastalarında duyu kayıpları olduğu için bu hastalar ağrıyı hiç hissetmeyebiliyorlar. Astım hastalarında, kronik akciğer hastalarında, aşırı kilo fazlası olanlarda ağrının koruyucu mekanizması bozulabiliyor.

• Bu kişiler başka bir sebepten dolayı doktora gittiklerinde kalp hastası oldukları tesadüfen öğrenirler. Kalp krizini sessiz geçirmiş, bunun farkına varamamış birçok hasta vardır. Belirti olmadığı için bu tür hastalar büyük tehlikeli altındadırlar.

• Gençlik dönemlerinde kadınlar için risk yok ancak kadınlarda menopozdan sonra koroner kalp rahatsızlıkları önemli biçimde ilerleme kaydediyor. Çünkü damarların tıkanmasını önleyen östrojen hormonunun ortadan kalkması ciddi bir şekilde riski artırıyor.

• Leicester Üniversitesince yapılan araştırmaya göre erkeklerin kadınlardan daha çok kalp krizi geçirmesinin sebebi genlerle ilgilidir. Erkek Y kromozomu içinde bulunan  I-haplogroup adlı gen dizisine sahip olan erkeklerde kalp rahatsızlığı riski % 55 oranında daha fazla olmaktadır.

Kimler Risk Altında?

• 45 yaş üstü erkekler, 50 yaş üzeri kadınlar,

• Ailesinde kalp damar rahatsızlığı olan kişiler,

• Hipertansiyon,

• Düşük HDL kolesterol, yüksek LDL kolesterol seviyesi,

• Diyabet,

• Sigara kullanımı,

• Hareketsiz bir yaşam tarzı içinde olanlar,

Sabah Yürüyüşlerine Dikkat!

Kalp krizleri özellikle sabahleyin uyanma saatlerinde artış göstermektedir. Bunun sebebi olarak o saatlerde sempatik sinir sisteminin aktif duruma gelmesi ve kanın pıhtılaşma eğiliminde artış olması gibi etkenlerin üzerinde durulmaktadır. Bu yüzden sabah çok erken saatlerde yapılan sporun riskli olabileceği uyarısı yapılıyor.

Sabah saatleri kan akışının en düşük seviyede, tansiyonun ise en yüksek olduğu devredir. Kalp krizi riski sabah ile öğlen saatleri arasında daha fazladır. Kalp hastalığı olan kişilerin yemeklerini yedikten bir iki saat sonra ve havanın serinlediği akşam saatlerinde yürüyüş yapmaları önerilmektedir.

Uzmanlar sadece sıcakların yoğun olduğu yaz mevsiminde değil kış aylarında da sabah saatlerinde yapılan yürüyüşlerden kalp hastalarının kaçınması gerektiğini belirtiyorlar.

Kalp ve tansiyon hastalarının sıcak havalarda dikkatli olması gerekir. Terlemeyle vücudun sıvı kaybetmesi kanda koyulaşmaya sebep olur, bu da kanın damardaki akış hızını yavaşlatır ve damarlarda tıkanmaya yol açar.

Diş Çürükleri Kalp Krizini Tetikleyebilir

Dişteki çürük ve enfeksiyonlar kalp sağlığını tehdit eder. Yapılan araştırmalarda kalp krizi geçiren erkeklerin kalp dokusundan alınan kesitlerde, diş eti hastalığına yol açan gingivalis bakterisinin varlığı tespit edilmiştir. Kalp krizi geçiren 45-55 yaşları arasındaki erkeklerin %60-70inde diş eti sorunları bulunmaktadır.

İleri derece diş çürüğünün meydana getirdiği enfeksiyon, kalp krizinde tetikleyici rol oynayabilir. Diş çürüğüne sebep olan etken patojenler lenf dolaşımıyla bütün vücudu dolaşır ve özellikle de kalp kasına yerleşir. Bu kişinin genel durumu da yatkınsa kalp krizi olasılığı önemli derecede  artar.

Göbek Sadece Estetik Bir Sorun Değil

Kalp kriziyle göbek bölgesindeki yağlanma arasında ilişki vardır. Göbekteki yağ dokusunun artması kalp hastalığı riskini de artırır. Estetik kaygılar dışında göbekte bulunan yağ dokusunun farklı özellikleri vardır. Orada salgılanan bazı maddeler bir yandan pankreasta proplem oluşturup diyabetin gelişmesine yol açıyor bir yandan da koroner kalp hastalığının ve kalp krizinin meydana gelmesine aracılık ediyor.

Yürürken İçilen Sigara Daha Zararlı

Sigara kullanımının kalp damar sistemini olumsuz bir biçimde etkilemesinin yanı sıra yürürken sigara içimi de kalp krizi riskini artırmaktadır. Yürüyüş sırasında kalbin çalışma hızı ve kasılma gücü artar. Bu sırada sigara içilmesi kalpte oluşan oksijen oranını azaltır ve bu da kalbin yetersiz çalışmasına yol açarak kalp krizine sebebiyet verebilir.

Kalp Krizi ve Ağrı Kesiciler

İsviçreli bilim adamlarınca yapılan araştırmaya göre ağrı kesicilerin fazla dozda ve sürekli kullanımı kalp krizi geçirme olasılığını 4 kat artırmaktadır. Araştırmada dünya genelinde en sık kullanılan 5 ilaç etken maddeleriyle incelenmiş ve ileri yaştaki kalp hastalarının ağrı kesicileri kullanırken dikkatli olmaları gerektiği vurgulanmıştır.

Enerji İçecekleri Risk Taşır mı?

Royal Adelaide Hastanesi Kalp ve Kan Damarları Araştırma Merkezi yetkililerinin verdiği bilgiye göre kafein içerikli enerji içecekleri kanı yapışkan hale getirerek kalp ve kan damarlarında propleme yol açmaktadır.

Yapılan açıklamada enerji içeceğinin içilmesinden 1 saat sonra kişinin kan sistemi kalp – damar hastalarındaki gibi anormal olmakta; tansiyon ve stresle birleştiğinde ölümcül risk oluşturmaktadır. Bazı enerji içeceklerinin bir kutusunda 505 miligram kafein (14 kutu kolaya eşdeğer) olduğu belirtilmektedir.

Kalp Krizini Yıllar Önce Haber Verecek Test!

Amerikadaki Teksas Üniversitesi tarafından yapılan ve ABD Tıp kurumunun resmi dergisinde yayınlanan araştırma sonucuna göre yeni geliştirilen bir kan testiyle kalp krizi riski altı yıl önceden tespit edilebilecek. Araştırmada kanda bulunan Troponin T adlı protein incelenmiş ve bu proteinin kalp kasındaki zayıflığın en ciddi işareti olduğu belirtilmiştir.

Kanında Troponin T olan kişilerin 7 sene içerisinde kalp krizi geçirdiği veya kalp damar hastalıklarına yakalandığı görülmüştür. Araştırmaya göre kanında Troponin T proteini olanların 1 ila 6 yıl içinde kalp krizine bağlı ölüm riski diğer kişilere göre 7 misli daha fazla olmaktadır.

Aşıyla Kalp Krizi Önlenebilir mi?

İsveçli bilim adamlarınca geliştirme aşamasında olan ve kötü kolesterolü etkisiz hale getireceği belirtilen aşıyla kalp krizi kaynaklı ölüm oranlarının üçte iki oranında azaltılabileceği belirtiliyor.

İnsanın savunma sistemi kötü kolesterolü tespit ettiğinde kolesterolün kana karışmasını önlemek için T hücrelerini harekete geçirir. Fakat T hücrelerinin kalbe kan pompalanmasını engellemek yoluyla kalp krizine yol açmak gibi önemli bir olası yan etkisinin olduğu belirtiliyor.

Geliştirilen aşıyla kötü kolesterolün doğrudan yok edilmesi planlanıyor. Aşı yapıldığında bağışıklık sistemi, kötü kolesterol tehlikesinin giderildiğini algılayarak kalp krizine yol açabilecek T hücrelerini harekete geçirmeyecek ve bu şekilde sözkonusu risk önlenmiş olacaktır.