Kısırlık korunmasız geçen bir yıllık düzenli ilişkiye rağmen gebeliğin gerçekleşememesi durumudur. Kısırlık proplemlerinin yarısından fazlası erkekle ilgili olabilir. 2012 yılında gerçekleştirilen bir çalışmaya göre, 4 erkekten sadece 1’i en iyi sperm kalitesine sahiptir. Kısırlık propleminde erkek faktörünün %50 oranında olması ve tedavi edilebilir faktörlerden oluşması, erkek kısırlığının tedavisinin önemini artırmaktadır.
B12 vitamini, sperm hücreleri ve DNA replikasyonu da dahil olmak üzere, vücuttaki tüm hücrelerin oluşması ve korunmasında önemli bir role sahiptir. Sınırlı sayıdaki çalışmalar araştırmalar B12 eksikliğinin her iki cinsiyetteki kısırlığı etkileyebileceğini göstermektedir. Makrositik anemili 3 infertilite vakasında B12 Vitamini eksikliği saptanmış ve tedavi uygulamasıyla 9, 18, 3 ay sonra gebelik sağlanmıştır.
Journal of Reproductive Medicine adlı derginin 2001 Mart sayısında yayınlanan yazıda B12 vitamin eksikliği olan kadınların tekrarlayan düşüklere ve kısırlık dönemlerine maruz kaldığını belirtilmiştir. International Journal of Fertility‘nın 1991 Ocak sayısında bildirilen bir raporda, hamile kalmak için farklı tedaviler gören bir kişinin, tedaviye 1000 mcg B12 vitamin kullanımının dahil edilmesinden sonra gebelik sağladığı belirtilmiştir .
“Alternative Medicine Review” nin 2000 yılının Mayıs sayısında yer alan bir makaleye göre yüksek dozlardaki B-12 vitamini sperm sayısı ve hareketliliğini arttırabilir. Erkek kısırlığı ve vitamin B12 düzeyleri arasındaki ilişki ilk kez 1980’li yıllarda yapılan ve sperm sayısı 20 milyondan az olan erkeklerin % 27’sinin günlük 1000 mcg B12 verilmesinden sonra 100 milyonun üzerine çıkabileceğini rapor ettiği bir çalışmadan sonra dikkat çekmiştir.
Japonya’da gerçekleştirilen bir çalışmada 2 ila 13 ay süresince erkeklere bir B12 vitamin türü olan metilkobalamin günlük 1.500 mcg verildi ve erkeklerin % 60’ında sperm sayısında gelişme tesbit edildi.
Metilkobalaminin kullanıldığı diğer bir çalışmada 26 kısır erkeğe 4-24 haftalık bir süre boyunca, günlük 1.500 mcg dozu uygulandı. Yapılan analizlerde sperm konsantrasyonu, %38.4 oranında, total sperm sayısı ise, %53.8 oranında artmıştı. Erkeklerin %50’sinde sperm hareketliliğinde artış tesbit edildi.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.