Pektin Nedir? Pektin, primer hücre duvarı ve bitki hücrelerindeki hücre içi boşluklarda bulunan çeşitli ve kompleks polisakkaritlerin adıdır. Pektin, baklagil ve narenciyede yüksek oranda bulunur. Elma, greyfrut, portakal ve kayısının yüksek düzeylerde pektin içerdiği bilinmektedir. Genellikle narenciyedeki lifin %60-70’i pektindir.
Pektin doğal olarak oluşmuş şeker olarak kabul edilir, daha çok D-galakturonik asit denen şeker artığını kapsar. Pektin, suyunun partiküllerin bileşikleri olarak, çözünebilir ve çözünemez formlarında olabilir ve elde edildiği meyve ya da sebzenin nitelikleri boyunca etki eder.
Pektinin içerikleri, Fransız kimyacı ve eczacı Henri Braconnot tarafından bulunmuş ve tanımlanmıştır. Onun bu keşfi, bir çok üreticinin elma suyu üreticileri ile daha sonra likit formu üretmek için sıkılmış elmaların posalarını almak adına anlaşmaya girmelerine neden olmuştur.
Pektin Araştırmaları
Pektin, detoksikan olarak, gastrointestinal sistemin düzenleyici ve koruyucusu, bağışıklık sistemi canlandırıcısı, ülser ve nefrit karşıtı ajan olarak görev yapar.
Elma pektini, bütün elma, elma suyu ve püresi ile beslenen farelerin sindirim sistemindeki yararlı bakterileri çoğalttığı; 20 Ocak 2010’da, “Journal of BMC Microbiology”de yayınlanan bir çalışmanın konusu olmuştu.
Pektin gibi kompleks karbonhidratlar daha yavaş absorbe olurlar, kana daha tutarlı ve sürekli şeker salınımı sağlanır. Bu da kan şekeri düzeylerinin dengede olmasına sebep olur.
“Journal of Agricultural and Food Chemistry” de Eylül 2010 tarihinde yayınlanan bir çalışmada, Pektinin, kolon kanseri riskini azalttığı söylenmiştir. Yine, “Journal of Agricultural and Food Chemistry ” de rapor edilmiş 2010 yılına ait bir çalışma da, pektinin iltihaplı bağırsak hastalığına bağlı enflamasyonu, enflamatuar öncesi antikorların üretimini düşürerek, azalttığı üzerinedir.
“Journal BMC Complementary and Alternative Medicine” de yeni yayınlanmış bir çalışma, modifiye narenciye petkininin (Modifiye Edilmiş Sitrus Pektin Nedir?) güçlü bir bağışıklık sistemi koruyucusu olduğunu göstermiştir. Çalışma, modifiye narenciye petkininin belirli bir formunun, sitotoksik T- hücreleri ve NK hücrelerinin yararlarını büyük ölçüde arttırdığını gösterebilmek için, insan kan örnekleri kullanmıştır.
Pektin üzerinde yapılan en ilginç çalışma, başta melanom, göğüs, kolon, akciğer ve prostat olmak üzere, kanserle olan ilişkisi üzerinedir. Araştırma, Subat 2009’da “The FASEB Journal”da yayınlanmış, ve pektinden salınan bir parçacığın; kanser gelişiminin tüm evrelerinde rol oynayan bir protein olan galectin 3’ü inhibe ettiğini rapor etmiştir.
American Cancer Society’ye göre, insanlar ve hayvanlar üzerinde yapılmış bir çok çalışma, modifiye narenciye pektininin prostat kanseri ve melanomun diğer organlara yayılma riskini azaltabileceğini göstermiştir.
“Glycobiology“nin Ağustos 2007 sayısında yayınlanan bir başka çalışma, narenciye pektini ısıl işlemin, molekül üzerinde yapısal değişikliklere neden olduğunu, ve bu değişmiş bileşiklerin; prostat kanseri hücrelerinin apostosuna yol açtığını belirtmiştir.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.
teşekkür ederim çok yardımıcı oldunuz ödevimden 100 aldım