Fucoidan kompleks bir karbonhidrat türüdür. (sülfat polisakkarid) Kahverengi yosundan elde edilir. Kahverengi yosun, ona kahverengini veren fucoxanthin denilen pigmentleri içerir.
Fucoxanthin yosunun güneş enerjisini, kimyasal enerjiye dönüştürmesine sebep olur. Fucoidan’ın bu tümör karşıtı bileşeni Takara Shuzo’nun Biomedikal Araştırma Laboratuarları ve Glycotechnology Advancement Enstitüsü tarafından incelenmiş ve rapor edilmiştir.
Swedish Uppsala University’den Prof. Kylin HZ,1913 yılında, Kombu’nun sümüksü içeriğinin içerisinde fucoidan’ı keşfetti, ama o günlerde “Fucoidin” ismiyle adlandırdı. Daha sonraları ise Fucoidan olarak anılmaya başlanmıştır.
Fucoidan ve Bağışıklık Sistemi
Fucoidan, kendi hücre duvarlarına bağlı olan polisakkarit, kompleks şeker molekülüdür. Polisakkarit, beyaz kan hücrelerinin bakteri ve virüsler gibi patojenlere saldırarak yok ettikleri süreç ile fagositözleri arttırarak, bağışıklık sistemine destek verir.
Fucoidan ile ilgili çalışmalar 1970’li yıllarda başladı ve akabinde, fucoidan ile ilgili yaklaşık 700 çalışma, National Library of Medicine’ın veri bankasında yerini buldu. Genel olarak, bu önemli madde ile ilgili bilimsel araştırma bulguları, Hawaii, Kore, Japonya, Polinezya ve Tonga gibi bölgelerde fucoidan bakımından zengin deniz yosunlarının, uzun tarihi ve kültürel tabanlı kullanımının sağladığı anekdotsal kanıt ile birlikte, açıkça, fucoidan’ın büyük çeşitlilikteki sağlık koşullarında yüksek potansiyelli ve güvenli bir kullanımı olduğunu göstermiştir.
Araştırmalar, düzenli bir diyet ile fucoidan alımının bazı kanser türlerinden korunma sağladığını göstermiştir. 2002 ve 2005 yılları arasında yapılan araştırma çalışmaları fucoidan’ın kanser tedavisinde heyecan verici bir içerik olarak nitelenmesine yol açmıştır.
İn vitro çalışmalar, fucoidan’ın anti-tümör, anti-anjiyojenik, anti-viral ve immünomodülatör etkileri olduğunu göstermiştir. Ayrıca fucoidan, yetişkin T-hücre lösemisine sebep olan insan T-hücre lösemi virüs tip 1 (HTLV-1) apoptozisi uyarır. Memorial Sloan-Kettering Kanser Merkezi’ne göre, fucoidan’ın tümor-karşıtı, kanser-karşıtı, nöroprotektif işlevleri bulunmaktadır. Özellikle fucoidan, kanser hücrelerini gelişmek ve büyümek konularında bloke eder.
Kore’deki Hallym Üniversitesi Yemek ve Beslenme Departmanı’nda 2010 ağustosunda yapılan bir çalışma, fucoidanın kolon kanser hücrelerini öldürdüğünü göstermiştir. Bu çalışmanın sonuçları, fucoidanın kolon kanseri önlenmesi protokolünde cesaret verici bir yer tutacağının göstergesi olarak ifade edilmiştir.
Fucoidan içeren yosunların, farelerde tümör karşıtı olarak çalıştığı bulunmuş ve Japon araştırmacıların Biyomedikal Araştırma Laboratuarlarında yaptıkları çalışmalarda, fucoidan sonrası lösemi, lenfoma, kolorektal ve mide kanserleri hücrelerinin kendilerini yok ettikleri görülmüştür.
Fransada 2002 yılında yapılan bir araştırma, F-fucoidan’ın tavşanlardaki anormal hücre büyümesini engellediğini göstermiştir. Japonya’da 2005 yılında yapılan bir diğer araştırmanın raporu da, F-fucoidan’ın insan lenfoma hücre dizisinde apoptozisi arttırdığı yönündeydi.
Son dönemde yapılan bir çalışmada, araştırmacılar, fucoidan’ın, fare lösemi hücreleri ve farelerdeki T-hücreleri aracılı bağışıklık karşılığı üzerindeki etkisini incelediler. Hayvanlar, 10 gün boyunca %1 oranında fucoidan içeren bir diyet ile beslendiler ve onlara deri altından lösemi hücreleri aşılandı. Daha sonra farelerin tekrar 40 gün boyunca fucoidan katkılı diyetle beslendiler. Farelerdeki tümörler, %65.4 oranı ile inhibe olmuştu. Ek olarak, normal diyet ile beslenen farelere oranla fucoidan ile beslenen farelerde, doğal katil hücre aktivitesi büyük ölçüde yükselmişti.
Mart 2011’de “Phytotherapy Research”de yayınlanan bir makale, fucoidan’ın anti kanser mekanizmalarını anlamak üzere tasarlanmış test tübü deneylerinin raporunu vermiştir. Araştırmacılar insan akciğer kanser hücrelerine fucoidan vermişler, ve fucoidan’ın bazı kanser hücrelerinin proliferasyonunu engellediğini, programlanmış kanser hücre ölümlerini harekete geçirme becerisi olduğunu görmüşlerdir.
Fucoidan’ın HIV ve herpes virüsü üzerindeki etkilerini inceleyen in vitro çalışmalar, fucoidan’ın aksiyon mekanizmasının, virüsleri doğrudan öldürmek yerine hücreye girişini bloke etmesi olduğunu açığa çıkarmıştır. Fucoidan’ın, doğrudan virüs yok edici ajan olarak çalışmak yerine, özellikle virüsün normalde hücreye girmek için kullandığı ev sahibi hücrenin yüzey reseptörünü bloke ettiği görülmektedir.
Fucoidan’ın çalışma mekanizmasının derinliklerine inen araştırmalar, onun sadece basitçe virüsleri engelliyor olduğunun çok ötesinde olduğunu göstermiştir. Bağışıklık sistemini bir çok yolla etkilediği görülmüştür. Birincisi, interferon gamma diye bilinen sitokin düzeylerindeki yükselmeyi canlandırmaktadır. Sitokinler, beyaz kan hücrelerinin ürettiği proteinlerdir ve bağışıklık sistemi düzeninde çok önemli bir yer kaplarlar. İnterferon gamma, enfeksiyon ve kanser durumlarında, artmış bağışıklık sistemi etkinliğini üreten sitokinlerdir. Fucoidan’ın bağışıklık geliştirici içerikleri ile ilgili bir diğer açıklama, bağışıklık sisteminin virüsler tarafından enfekte edilen hücreleri yok etme karşılığında önemli yer tutan doğal katil hücreleri canlandırma becerisi ile ilgilidir. Doğal katil hücreler, aynı zamanda tümör hücrelerini bulmak ve yok etmek konusunda da yaşamsal öneme sahiptir ve urlara karşı da büyük bir savunma sağlar.
Etki Mekanizması
Kanser hücreleri üzerinde programlanmış hücre ölümü olarak ifade edilen apoptoz’a sebep olmak; bağışıklık sistemini güçlendirmek, kanserli hücrelerin besinlerini keserek büyümelerine engel olmak için tümörleri anjiyogenezden korumak.
İn vitroda, arabinagalaktan ve fucoidan’ın immünomodülatör aktivitesi araştırılmıştır;
Fare dalak lenfositleri, 10-100 mikrog/mL konsantrasyonlarında arabinogalaktan ve fucoidan ile kültüre edildikten sonra tümör hücrelerine karşı sitotoksik hale geçti. Bu veriler, arabinogalaktan ve fucoidan’ın lenfosit ve makrofajları aktive ettiğini göstermektedir. (J Med Food. 2005.)
Fucoidan iki formda bulunmaktadır: F-focoidan, sulfurik ester L-fucose içeren kompleks sülfat polisakarit; ve galaktoz, xylos, gibi elementler ve yaklaşık %20 glukuronik asit içeren U-fucoidan.
F-fucoidan ve U-fucoidan tümör karşıtı ve antioksidan özellikleri yüzünden son zamanlarda, bu özellikleri konu alan medikal deneylere tabi tutulmaktadır. Bazı çalışmalar, fucoidan’ın kanserli hücreler üzerinde hücre tahrip ya da apoptoz yeteneklerini göstermiştir. Fucoidan’ın kullanılması ile ilgili ters reaksiyonlar bildirimi yapılmamıştır. Buna rağmen halen araştırma safhası devam etmektedir.
U-fucoidan, fukoz, glukoz, laminaran ve aljinik asit içeren bir komplekstir. Bu elementlerin doğal varlığı ile kahverengi su yosunun sülfatlanmış polisakkaritleri, insan gastrointestinal sistemi tarafından kabul edilebilirdir. The Takara Shuzo’s Biomedical Research Laboratories ve Research Institute for Glycotechnology Advancement; bu madde ile ilgili daha fazla bilgiye ulaşabilmek için birlikte çalışmalar yapmıştır. Çıkan sonuç; bu iki grubun da, fucoidan’ın büyümekte olan belirli tipteki kanser hücrelerinin kendilerini yok ettikleri fenomen olan apoptozise sebep olduğunu onaylamakta olduklarıdır. Araştırmalar, fucoidan’ın kanser hücrelerine girişinden sonraki 72 saat içerisinde onların yok olduğunu göstermiştir. Bu süreç apoptozis olarak bilinmektedir; hücrelerin kendi içlerinde var olan sindirim enzimlerinin aktivasyonu nedeniyle hücrenin kendini yok etmesi.
Yukarıda yeralan metin haber ve bilgi amaçlı hazırlanmış olup, hekimin uygulayacağı teşhis ve tedavisinin yerine geçmez. Herhangi bir tedavi sürecine başlamadan önce mutlaka sağlık uzmanının görüş ve onayı alınmalıdır.